Her zaman hatırlatma gereği duyuyorum, Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği'yle halen yargılanmakta olan ve Almanya'da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.V. adlı kuruluşu bir birine karıştırmayalım. Alman menşeli kuruluş, şu an da yargılanıyor ve doğrusunu isterseniz bu derneğin adı geçtiği vakit benim burnuma ağır bir kanalizasyon kokusu geliyor. İnançlı insanların hayırseverlik duygularını istismar ederek topladıkları paraları han hamam almak için kullanan adamlar, sıfatları, inançları, mensup oldukları kesim ne olursa olsun, bırakın Müslüman olmayı, insan bile değildirler.
Türkiye'de faaliyet gösteren ve gerçek bir insani yardım kuruluşu olan Deniz Feneri bu dava yüzünden çok yıprandı. Bu adamların bir de böyle bir zararı oldu ki, bana göre bu zararın boyutları her şeyden daha büyük.
***
Şimdi Deniz Feneri e.V'nin Türkiye'de de davası sürüyor. Dava oldukça geç başladı ve haklı olarak muhalefet bu durumu eleştirdi. Dava sürerken birden ani gelişmeler yaşandı. Davaya bakan 3 savcı "evrakta tahrifat yaptıkları" iddiasıyla görevden alındılar. Bu gelişme gerçekten çok önemli ve hepimizin, tüm basının, tüm muhalefetin ve özellikle de iktidarın konunun üzerinde titizlikle durmasını gerektiriyor. Bu mesele Türkiye'nin hukuk devleti olma yolunda aldığı tüm mesafeleri birden bire sıfırlayacak nitelikte. Türk yargısı bu kararını açık ve net bir biçimde kamuoyuna anlatamaz ve kamuoyunu ikna edemezse, üzerinden onlarca yıl atamayacağı bir şaibe yapışır kalır. Deniyor ki, "Bu savcılar belgelerde tahrifat yaptı." Tamam, olabilir ama ben bu üç savcının hangi evrakta, hangi tahrifatı yaptığını görmek istiyorum. Gösterin bana nerede bu tahrifat? Eğer bu kararı alanlar davada yargılanan sanıkları kurtarmak için savcıları harcadılarsa lanet olsun onlara.
***
Bu kararı alan kurumun HSYK olduğunu zannetmiştim önce. Zaten başımın büyük dertte olduğu bu kurumu eleştiren ağır bir yazı kaleme almıştım. Ancak HSYK açıkladı ki savcıları bu görevden alan makam HSYK değil, Cumhuriyet Başsavcısıymış. O zaman şimdi Cumhuriyet Başsavcısından bekliyoruz bu açıklamayı. Niye aldın arkadaş bu Deniz Feneri e.V davasına bakan savcıları? Hangi tahrifatı hangi evrakta yapmışlar? Yoksa sana birileri talimat mı verdi? Bunları açıkla, bilmek istiyoruz.
***
Bir zamanlar askerler bu ülkede kafalarına estiğini yapar, hukuk filan dinlemezlerdi. Şimdi sanki, "ben yaptım oldu" savcıları türemeye başladı. Ben bu ülkede hak hukuk mücadelesi vermiş bir insanım. Bu mücadelede ağır bedeller de ödedim. Hukuk tanımaz generallerle nasıl mücadele ettimse, ideolojik yargıyla nasıl savaştımsa, hiç şüphe yok, "adam kurtarma ve abra kadabra" yargısıyla da öyle savaşırım.
O nedenle, Deniz Feneri e.V davasının üç savcısını görevden alan makamın yapacağı "doyurucu" açıklamayı sabırsızlıkla bekliyoruz!
