Hüseyin Çelik'ten "İleri Demokrasi" programı
"HALKA SÖZ VERDİK"
Mülakatında "Halka ileri demokrasi sözü vererek yüzde 50 oy aldıklarını" hatırlatıyor ve çok önemli bir konuya parmak basıyor Hüseyin Çelik: "TSK'nın Soğuk Savaş dönemine göre yapılandırıldığını, diğer NATO ülkeleri iç değişimlerini yaparken Türkiye'nin bunu yapamadığını" söylüyor ki, bence meselenin özü burası. Hüseyin Çelik'e göre bu reformların yapılması zorunlu. Ayrıca, kamuoyuna ileri demokrasi taahhüdünde bulunduklarını söylüyor. Bu reformların yapılması halinde ordunun günlük tartışmaların ve şaibelerin dışında kalacağını belirtiyor. Ben de bu görüşlere aynen katılıyorum.
ASKERİ EĞİTİM
Pek kimsenin gündeme getirmeye cesaret edemediği bir konuyu da gündeme getiriyor Hüseyin Çelik. Askeri eğitimin değişmesi gerektiğini belirtiyor. Bunun için bir "mantalite değişimi" ihtiyacının olduğunu söylüyor. Çelik, liselerde verilen Milli Güvenlik derslerinin içeriği ve askerler tarafından verilmesinin de yanlış olduğu görüşünde. "Tepeden tırnağa rütbeler ezberletiliyor, şekli de formatı da faul" diyen Çelik, bunun yerine milli savunma konseptinin ders olarak verilebileceğini söylüyor.
EGE ORDUSU
Hüseyin Çelik'in bu önemli açıklamaları içerisinde en dikkat çekici olanı hiç şüphesiz Ege Ordusu'nun kaldırılacağına dair sözleriydi. Ancak dün öğleden sonra yaptığı bir yazılı açıklamayla "Yaptığım açıklamalar içerisinde 'Ege Ordusu'nun kaldırılması' gibi bir ifade yer almamaktadır" şeklinde bir düzeltme yaptı. Bu düzeltmeyi yapma gereği duymasının bazı sebepleri olabilir. Belki de Dışişlerimiz bu açıklamayı erken bulmuştur. Gerçi Hüseyin Çelk mülakatında bu açıklamalarının parti görüşü olduğunu, hükümeti bağlamadığını söylemişti. Ancak yine de Ege Ordusu meselesi bir şekilde gündeme gelecek. Zira, varlığını Türk-Yunan gerginliğine borçlu olan bir ordu Ege Ordusu. Aslında komşularıyla arasında bir barış kültürü geliştirmeye çalışan Türkiye'nin Ege Ordusu'nu kaldırması doğal karşılanmalı. Yalnız ilerde Ege Ordusu'nun kaldırılması düşünülecekse bile çok fazla aceleye de getirilmemeli. Türkiye'nin yaptığı bu yüksek jestin bir geri dönüşü, bir karşılığı olmalı. Azınlıkların mallarının iadesi, Annan Planı gibi kararlarda görüldüğü gibi Türkiye sürekli olarak tek taraflı jestler yapan bir ülke durumuna düşmemeli. Ege Ordusu bizim açımızdan kaldırılabilir de kaldırılmayabilir de.
Ama unutulmasın ki Ege'de Yunanistan'ın kafasına dayanmış bir namludur bu ordu. Üstelik Türkiye, Yunanistan gibi batmış bir ülke de değil. Ege Ordusu'nun yükünü taşıyamadığı için kaldırmayı düşünmez Türkiye, komşusuna bir barış ve iyi niyet jesti olsun diye kaldırır, kaldırırsa bu orduyu. Yunanistan'ın bu gerçekleri görmesi gerekiyor. Hüseyin Çelik bu konuda bir düzeltme gereği duyduysa sanırım Ege Ordusu'nun tasfiyesi de hemen öyle bugünden yarına oluverecek bir iş değil.
2023 VİZYONU
Çelik, 2023 yılına kadar tamamlanmasının öngörüldüğü konulara da işaret etti açıklamasında. Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, 35'inci maddenin kaldırılması, jandarmanın yapısı, konumu ve görev tanımı, kaç ordu komutanlığı olacağı, bunların nerelerde bulunacağı, Mustafa Muğlalı gibi isimlerinin kışlalardan silinmesi, askere dayak, kötü muamelenin sıfırlanması, milli günlerde tanklı, toplu görüntülere son verilmesi, askeri harcamalar şeffaflaşması, OYAK'ın varlığı ve işlevinin gözden geçirilmesi, TSK'da VET (verimlilik, etkinlik ve tutumluluk) prensibi uygulanması gibi konular önümüzdeki dönemin çalışma alanı olarak Hüseyin Çelik'in ağzından gündemimize girmiş oluyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.