Hüseyin Kocabıyık

28 Şubat'ta ikinci dalga

Dün 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili yeni gözaltılar yaşandı.
Gözaltına alınanlar yine askeri şahıslardı. Ergenekon veya Balyoz davasıyla ilgili gözaltına almalar ve tutuklamalar hepimize şaşkınlıklar hatta şoklar yaşatıyordu.
Ama hem 28 Şubat soruşturmasının başlaması hem de ikinci dalga kimseyi şaşırtmadı. Bunun iki sebebi var: birincisi, Türkiye artık darbelerle hesaplaşabilen bir demokrasi ve hukuk düzenine sahip.
12 Eylül'le hesaplaşabilen bir Türkiye, 28 Şubat gibi her aşaması suç çağrışımı yapan bir darbeyi haydi haydi yargı önüne çıkaracaktı.
İkincisi, 28 Şubat diğer darbelerden farklı bir darbedir. Silah kullanılmamıştır ama her türlü baskı, korkutma, şantaj geçerli olmuştur.
Bu suçlar da insanlar eliyle işlenmiştir.
Sırf bu darbenin icraatını yapmak üzere BÇG adında kanun dışı bir örgüt kuruldu. Bu örgütün tüm Türkiye'yi kapsayan yaygın bir eylem yelpazesinin olduğunu düşünürsek, dava sürecinde daha pek çok dalgaların gündemimize çarpmasını doğal karşılamak gerekiyor.
***
Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Savcı'nın işini büyük bir özenle yaptığını görebiliyorum. Gözaltılara Batı Çalışma Grubu'yla başlamasından bu sonucu çıkarıyorum. Anlaşılıyor ki savcı, birçoğumuzun beklediğinin aksine, 28 Şubat soruşturmasının kapsamını çok geniş tutmayacak, sadece suç izlerini takip edecek.
Bana göre böyle bir soruşturmaya iş dünyası ve medya da dahil edilmelidir ancak savcıların şu ana kadar sergiledikleri tutum, soruşturmanın sınırlı kalacağı yönünde bir izlenim uyandırıyor bende.
Esasen bana göre 28 Şubat'tan sadece askerlerin sorumlu tutulması çok büyük bir haksızlık olacaktır ancak yine de ben savcıların bu davanın sınırlarını en makul seviyede tespit edeceklerine inanıyorum.
Burada üzerinde durulacak husus, bu davanın geleceğimiz için taşıdığı önemin herkes tarafından fark edilmesidir. Yoksa herkesin evlerinden alınıp mahkeme kapılarında sıraya dizilmesi değil.
Adalet tecelli etsin yeter.
***
Bu arada dün gözaltına alınan emekli general Erol Özkasnak hakkında da bir iki şey söylemek gerekecek. Özkasnak'ın gözaltına alınması kimseyi şaşırtmadı; zira 28 Şubat'ın o ürkütücü günlerinde ismi en çok duyulan ve en çok korkulan askerdi.
Gazetelere, gazete manşetlerine ilgisi herkesin malumuydu.
Hürriyet'in pek çok manşetini Erol Özkasnak'ın attığı söylenir medya dünyasında.
Genel yayın yönetmenlerine kolayca talimat verebiliyor, kafasının bozulduğu yazarı rahatça tehdit edebiliyordu.
Mehmet Altan için söylediği 'onu süngüye geçiririm' lafını nasıl unutabiliriz?
28 Şubat'ın iki sembol ismi Çevik Bir ve Erol Özkasnak şimdi yargı önünde hesap verecek.
Ne diyelim, bize düşen, en iyisi, haklarında hayırlısını dilemek herhalde!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.