Istırap yüklü bir hayatın 120. yaş günü bugün.
Ait olduğu millete adanmış bir ömür tam 120 sene evvel bugün başladı nefes almaya.
O nefes daha gençlik yıllarında ruhundaki özgürlük ateşini korla tutuşturdu.
Magma tabakasının basıncıyla patlayan ve alevlerini yeryüzüne fırlatan bir volkana benziyordu Ahmet Cevat.
Şiirleri volkan patlaması gibiydi.
Kelimeleri alev topu gibi...
Değdiği yeri yakan kelimeler...
Sadece milleti için özgürlük isteyen bir coşkulu şairin hasret çığlığı değildi onun dizeleri.
Ya da kızgın bir vatanseverin meydan okumaları...
Belki hepsiydi ama aslında hiçbiri değildi.
O esasen bir insanlık şairiydi.
İnsanca bir talebi vardı bütün insanlık için.
Özgürlük istiyordu.
"İnsanlara özgürlük, Milletlere istiklal..."
İnsan şeref ve haysiyetine saygı istiyordu.
***
Ahmet Cevat'ı genç nesillerin tanımaması için başta Türkiye ve Azerbaycan olmak üzere, tüm Türk dünyasında neredeyse ortak bir çaba var.
Türkiye'nin Mehmet Akif'i neyse Azerbaycan'ın Ahmet Cevat'ı da odur oysa.
Azerbaycan'ın İstiklal Marşı'nın yazarıdır.
O'da Akif gibi hem bir şair hem de bir mücahittir.
Akif'ten farkı, Ahmet Cevat sevdiklerinin kollarında, sıcak bir döşekte ölmedi.
Rus zindanlarının soğuk dehlizlerinde kurşunlanarak şehit oldu O.
Türklük aleminin volkanını söndürdük zannettiler...
Yanıldılar!
70 sene sonra Azerbaycan yeniden onun alev topu gibi şiirleriyle dirildi.
***
Anasından doğduğu günden bu yana 120 yıl geçmiş.
Bu büyük dava adamı, bu büyük insanlık rehberi, bu büyük entelektüel kapağı açılmamış bir hazine gibi bekliyor.
Sanki o hazinenin kapağını açmaktan korkuyorlar.
Zenginleşmekten korkuyorlar.
Özgürleşmekten korkuyorlar.
O nedenle ne kadar haramzade, ne kadar diktatör bozuntusu varsa ondan korkuyor.
İsmini yasak savma kabilinden telaffuz edip o hazinenin içinde bulunduğu sandığa bir ağır kilit daha vuruyorlar.
Ama unutuyorlar!..
Toprakların, kayaların, dağların ve dahi Rus zindanlarının susturmadığı, durduramadığı bir volkanı diktatör bozuntularının paslı kilitleri mi durduracak?
Patlayıp çıkacaktır...
Ve Ahmet Cevat yeniden ve bir kere daha asrın idrakine Azerbaycan'dan seslenecektir.
Ona selam olsun!