19 Mayıs törenlerinin bize öğrettiği
Tabii doğal olarak, rejimin yılmaz bekçisi, tek parti anlayışının sadık muhafızı Danıştay hazretleri bu genelgeyi hemencecik iptal ediverdi. Danıştay'ın bu hamlesi, bana göre, kapanmakta olan bir devrin son çırpınışları olduğu için, 19 Mayıs konusundaki kararını da hiç kimse ciddiye almadı.
Bu yıl 19 Mayıs törenleri tam da Mustafa Kemal Atatürk'ün yapılmasını istediği gibi yapıldı. Vatanın her karış köşesinde bayram kutlandı. Gençler sokaklarda istedikleri gibi eylendi. Bir milli bayram milletleşti. Stadyumlarda yaşanan o kostümlü maskaralıklar bitti. Bundan sonra ki bayramlar, emin olun, daha coşkuyla kutlanacak.
***
Aslında insan geriye bakınca büyük üzüntü duyuyor. Öyle ya, tam 70 yıl bu ülkenin çocuklarını maymuna çevirdiler. Bir millet düşünün ki, savaş meydanlarında zaferler kazanarak korumuş bağımsızlığını. Ama kendi bayramını kutlama biçimini başka ülkelerin ideolojik uygulamalarından kopya ederek oluşturuyor. Profesör Mümtaz'er Türköne yazmasa bilmeyecektir: Bugüne kadar kutladığımız 19 Mayıs törenlerinin yapılış şekli 1930'larda Faşist Almanya ve İtalya'yı gezen Recep Peker'in orada gördüklerinden hareketle belirlenmiş.
Gençleri stadyumlara doldur, tek tip kıyafet giydir, kulakları önderin vereceği komutta olsun ve disiplin içerisinde tek bir kişi gibi hareket edilsin. İşte 1930'ların yöneticilerini cezbeden bu. Bu yönüyle tüm milli bayramlarımızı bir devlet töreni haline getirdi ve devletleştirdi bu zihniyet. Şimdi olan milli bayramlarımızın yeniden halka devredilmesi, bu bayramların milletleşmesidir.
***
AK Parti Hükümetleri bu ülkeye pek çok hayırlı hizmetler yaptı. Ancak benim içime sinen en hayırlı hizmetlerinden biri de milli bayramlarımızın ruhuna uygun kutlanması konusunda aldığı kararlardır. Bayramlarımız artık hayatın içinde, sokakta, her yerde kutlanacak. Bu yıl ki 19 Mayıs ilk uygulamaydı ve çok başarılı geçti. Dünkü gazete manşetleri bu gerçeği en doğru biçimde
not etmiş.
Bu yeni uygulamalar iki bakımından çok önemlidir:
Birincisi, Türkiye'nin milli bayramlarını coşku içerisinde, milli birlik ruhuyla kutlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Etnik kimliklerin öne çıkarılmaya çalışıldığı, etnik folklorik ritüellerin bayrama dönüştürüldüğü bir dönemde, kanla ve canla kazanılmış zaferlerin alameti bayramlarımızı statlardan kurtarıp halkın hayat alanlarına taşımak müthiş bir gelişmedir. Türk milletinin birlik ve beraberlik sesi bundan böyle daha gür çıkacaktır.
İkincisi, bu gelişmeler ülkemizdeki demokratikleşme süreciyle de yakından alakalıdır. Kimse unutmasın, halk neyin içine tam olarak giriyorsa orada düzelme ve iyiye gidiş oluyor. Ekonomide böyle olmuştur, siyasi alanda böyle olmuştur. Şimdi halk, kendi milli bayramlarını bir bakıma kendi uhdesine almıştır. Bu, bayramların etrafında büyük kitlelerin katılımıyla aynı zamanda demokrasi şölenlerinin yaşanacağı aşikardır.
Milli bayramlarımızı "bayram" gibi kutlayacağımız için mutluyum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.