Anayasa Mahkemesi 7+5 der ise...
Hükümet, Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 7 yıl olduğunu belirleyen yasal düzenlemeyi yaptıktan sonra CHP bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürmüştü.
Şimdi bu konuda karar günü yaklaşıyor.
Siyaset bu aralar başka gündemlerle kendini yoruyor ama bence asıl sensörlerini çalıştırması gereken konu Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak karar.
Çünkü Anayasa Mahkemesi'nden benim kulağıma geldiği türden beklenmedik bir karar çıkarsa, Türkiye yepyeni tartışmaların içine girecek demektir.
7+5 NEDİR?
Çok dolaylı olarak hukuk çevrelerinden benim kulağıma Anayasa Mahkemesi'nden Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 7+5 kararı çıkacağı fısıldandı.
Ankara'da bu tür fısıltıların önemli kararlar öncesi çokça olduğu, bir kısmının da doğru çıkmadığı hep bildiğimiz bir durumdur.
Ancak, bu sefer bana söylenenler ilginç geldi, o nedenle üzerinde durmak istiyorum.
Bir kere Anayasa Mahkemesi 7+5 gibi bir karar çıkartırsa, bunun benim açımdan tek bir anlamı var: Yargı açıkça siyasi alana müdahale ediyor demektir.
7+5'in siyasi analizi şu: Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olacaksa olsun ama kimin başbakan olacağını o belirlemesin.
Açarsak: Anayasa Mahkemesi bu kararıyla demiş olacak ki, Abdullah Gül eğer başarılı bir Cumhurbaşkanlığı yapmışsa, bir 5 yıl daha aynı görevi yapabilmelidir; yok Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığına çıkmak istiyorsa, elbette hakkıdır, çıkabilir; ancak bu durumda Abdullah Gül de başbakan olarak istikrarı sürdürmelidir.
Benim muhtemel bir 7+5 kararını okumam böyle.
Siyaseti ve pozisyonları mahkeme dizayn ediyor, siyaset üzerinde bir tür baskı oluşturuyor.
Böyle bir karara Başbakan Erdoğan tepki gösterir mi? Gösterir ama tepkisinin görünür olmamasına da dikkat eder.
Ancak burada önemli olan şudur: Biz vesayetin her türü bitti derken, eğer böyle bir karar çıkarsa, bu bal gibi siyaset üzerindeki vesayet düzeninin devamı anlamına gelir.
Bir de, böyle bir karar, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan arasında kavga umanlara şüphesiz sonsuz ilhamlar verecektir.
CHP'NİN İKİLEMİ
CHP bu meseleyi Anayasa Mahkemesi'ne götürmekte epeyce bir tereddüt yaşadı.
Son anda müracaatını yaptı. Elbette CHP cumhurbaşkanlığı seçiminde 5+5'i istiyor, çünkü bu kararın AK Parti'ye etkileri olacağını düşündüğü için bundan siyasi fayda umuyor.
Ancak, CHP'nin de kafası oldukça karışık bu konuda. Zira kendi aralarında yaptıkları tartışmalarda Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül'ün Başbakan olduğu bir durumun kendileri için daha olumsuz olacağını söyleyenler var.
Tabii "Şu Tayyip Erdoğan'dan bir kurtulalım da ne olursa olsun, o aktif siyasette olduğu sürece bize ekmek yok" diyenlerin sayısı da az değil.
Aslında CHP'nin politika üretmekteki zorlukları burada da kendini gösteriyor.
Sonuçta, önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi beklenen kararını açıklayacak. Bakalım nasıl bir karar çıkacak, ortalığı yatıştıran, sorun çözen bir karar mı, yoksa ortalığı karıştıran ve yeni sorunlar yaratan bir karar mı olacak bu.
Şimdi bu konuda karar günü yaklaşıyor.
Siyaset bu aralar başka gündemlerle kendini yoruyor ama bence asıl sensörlerini çalıştırması gereken konu Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak karar.
Çünkü Anayasa Mahkemesi'nden benim kulağıma geldiği türden beklenmedik bir karar çıkarsa, Türkiye yepyeni tartışmaların içine girecek demektir.
7+5 NEDİR?
Çok dolaylı olarak hukuk çevrelerinden benim kulağıma Anayasa Mahkemesi'nden Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 7+5 kararı çıkacağı fısıldandı.
Ankara'da bu tür fısıltıların önemli kararlar öncesi çokça olduğu, bir kısmının da doğru çıkmadığı hep bildiğimiz bir durumdur.
Ancak, bu sefer bana söylenenler ilginç geldi, o nedenle üzerinde durmak istiyorum.
Bir kere Anayasa Mahkemesi 7+5 gibi bir karar çıkartırsa, bunun benim açımdan tek bir anlamı var: Yargı açıkça siyasi alana müdahale ediyor demektir.
7+5'in siyasi analizi şu: Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olacaksa olsun ama kimin başbakan olacağını o belirlemesin.
Açarsak: Anayasa Mahkemesi bu kararıyla demiş olacak ki, Abdullah Gül eğer başarılı bir Cumhurbaşkanlığı yapmışsa, bir 5 yıl daha aynı görevi yapabilmelidir; yok Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığına çıkmak istiyorsa, elbette hakkıdır, çıkabilir; ancak bu durumda Abdullah Gül de başbakan olarak istikrarı sürdürmelidir.
Benim muhtemel bir 7+5 kararını okumam böyle.
Siyaseti ve pozisyonları mahkeme dizayn ediyor, siyaset üzerinde bir tür baskı oluşturuyor.
Böyle bir karara Başbakan Erdoğan tepki gösterir mi? Gösterir ama tepkisinin görünür olmamasına da dikkat eder.
Ancak burada önemli olan şudur: Biz vesayetin her türü bitti derken, eğer böyle bir karar çıkarsa, bu bal gibi siyaset üzerindeki vesayet düzeninin devamı anlamına gelir.
Bir de, böyle bir karar, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan arasında kavga umanlara şüphesiz sonsuz ilhamlar verecektir.
CHP'NİN İKİLEMİ
CHP bu meseleyi Anayasa Mahkemesi'ne götürmekte epeyce bir tereddüt yaşadı.
Son anda müracaatını yaptı. Elbette CHP cumhurbaşkanlığı seçiminde 5+5'i istiyor, çünkü bu kararın AK Parti'ye etkileri olacağını düşündüğü için bundan siyasi fayda umuyor.
Ancak, CHP'nin de kafası oldukça karışık bu konuda. Zira kendi aralarında yaptıkları tartışmalarda Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül'ün Başbakan olduğu bir durumun kendileri için daha olumsuz olacağını söyleyenler var.
Tabii "Şu Tayyip Erdoğan'dan bir kurtulalım da ne olursa olsun, o aktif siyasette olduğu sürece bize ekmek yok" diyenlerin sayısı da az değil.
Aslında CHP'nin politika üretmekteki zorlukları burada da kendini gösteriyor.
Sonuçta, önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi beklenen kararını açıklayacak. Bakalım nasıl bir karar çıkacak, ortalığı yatıştıran, sorun çözen bir karar mı, yoksa ortalığı karıştıran ve yeni sorunlar yaratan bir karar mı olacak bu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.