Söylemez, söylememelidir.
Asker ahlakı ve şövalyeliği bunu gerektirir.
Nitekim 28 Şubat soruşturmasını yürüten savcıya ifade veren bazı askerlerin, "Savcı Bey, Türk subayı yalan söylemez; evet, komutanlarımız emretti, biz de bu işleri yaptık" dediklerini öğreniyoruz.
Bu sözleri söyleyen askerlerimize, komutanlarımıza büyük saygı duydum.
Eminim onları yargılayan savcı da saygı duymuştur.
Oysa Ergenekon ve Balyoz davasının anlı şanlı paşaları hiç dürüst davranmadılar yargı karşısında.
Bir kere hepsi arkadaşlarını sattı.
Çoğu cezaevine girmemek için bin bir türlü yalanlar söyledi.
Bu ordunun çok ciddi bir paşa sorunu olduğunu gördük şu son yıllarda.
İşinin ve görevinin başında, milletinin kendisine verdiği görevleri hakkıyla yapan komutanlarımızı tenzih ediyorum; burada çizdiğimiz paşa portresiyle onların hiç alakası yoktur.
Ama içinden bu kadar çok darbeci paşa çıkartan bir kurumun da baştan sona her şeyini bir gözden geçirmesi zorunludur.
***
Şimdi bakın, ses kayıtları yayınlanan şu paşaların Türk ordusunun mukaddesatını temsil eden bir tarafı var mı?
İşte Tuğamiral Fatih Ilgara ait olduğu söylenen bir ses kaydı:
"Bu ülke ya ekonomik krizle ya bir iç savaşla kendine gelecek. Bu iki seçenekten bir tanesi kapımızı çalacak. Ondan sonra dönüş yolu orada başlayacak. Bu bir savaşsa savaş yapacağız. Burada bitmemesi lazım. Çıktıktan sonra da güzel planlarımız var."
Tuğamiral Cem Aziz Çakmakla ilgili başka bir ses kaydı düştü internete.
İşte söyledikleri:
"İki sene içinde Balyoz'un rövanşı olacak, çok can yanacak. Kendilerine en güvendikleri anda çoluk çocuk demeden rövanşı alacağız."
İnsan sormadan edemiyor, hangi askeri mektep yetiştirdi bu adamları, kim bunlar, ne biçim bir zihniyet bu?
***
Toplum yattıkları cezaevlerinde dahi darbe düşünen bu sözde paşaları hayretle izlerken dün bir başka ses kaydı daha çıktı ortaya.
Twitter'dan yayın yaptığı belirtilen Ses Tv'de yayına konulan bu ses kaydındaki kişinin 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan Korgeneral Tevfik Özkılıç olduğu ileri sürülüyor.
Kayıttaki kişi, Cumhurbaşkanı'na en galiz küfürleri savuruyor.
Şimdi bu sahte paşalara sormak gerekmez mi, "Size kurmay mekteplerinde başkomutana sövmeyi mi öğrettiler" diye.
Bu yargı süreci Türkiye için de ordu için de Allah'ın bir lütfü, bu tartışmasız böyle.
Sahte ve yalancı paşalarla gerçek paşalar bir birinden kesin olarak ayrılmıştır.
Bu milletin gönlünde sarsılmaz bir abide gibi duran gerçek paşalar kışlada görevlerinin başındayken, millete ihanet eden paşalar ise, hapishaneden bile tehdit savurmaya devam ediyorlar.
Başlarına geleni anlamaktan bile acizler üstelik!