Süreklilik içinde yönetebilme aklı
Ayrıca, bu hükümeti, 1950-60 arasındaki Menderes Hükümetlerini saymazsak, Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti olarak görüyorum.
Böyle görmemdeki ana sebep, sadece kalkınma davasında başardıkları değil; siyasi varlığını sürdürmek için ortaya koyduğu yaratıcılık ve beka duygusu da bu sebepler arasında.
Şimdi bu aklı anlatacağım size.
***
"Son iki ayın en büyük 3 olayı nedir?" diye bir soru sorun kendinize.
Dağlıca saldırısı, Suriye olayı, uçağımızın düşürülmesi vs. diye sıralarsınız değil mi?
Hayır, bunların hiçbiri değil.
Şek ve şüphe yoktur ki, son iki ayın ve hatta on yıllık AK Parti iktidarının aldığı en önemli kararlar şunlar:
Bir: Mütekabiliyet Kanunu; neydi bu kanunun özü? Yabancılar Türkiye'den artık rahatlıkla mülk alabilecekler. Daha önce birçok anlamsız kısıtlamalar vardı bu konuda. Bu konu etrafında geliştirilen paranoyaları tartışmayı bile gereksiz buluyorum. Çok gerekli bir kanundu, çıkmıştır.
İki: Kentsel Dönüşüm Kanunu; Şehircilik ve Çevre Bakanlığı'na verilen geniş yetkiler ile şehirlere doğrudan müdahale edilebilecek. Şehirler yeniden tasarlanacak.
Üç: 2B Kanunu; bir yılan hikayesi haline gelen işgal altındaki orman arazilerinin satışı artık mümkün olacak. Hazine çok ciddi bir kaynak elde ederken şehirleşme bakımından yeni alanlar açılacak.
Birbiriyle ilgisiz gibi görünen ama tam olarak birbirine bağımlı bu üç kanun, sadece AK Parti Hükümeti'nin kaderini belirlemekle kalmayacak, tarihin akışını da değiştirecek derecede önemlidir.
***
Son iki ayda bu kanunlar tek tek çıkarılırken, dikkat ettim, ne muhalefet, hatta ne de AK Parti'nin mensupları bu yasaların ne işe yarayacağını tam idrak edebilmiş değillerdi.
Oysa ortada dev bir siyasi ve ekonomik program var.
Belli ki, bu programın enine boyuna tam resmi sadece Başbakan Erdoğan'ın kafasında gizli.
Daha ilginç olan, bizim uyanık iş adamlarımız da çözemedi bu yasal düzenlemelerin ortaya nasıl muazzam bir ekonomik faaliyet alanı çıkartacağını...
Hala şark kurnazlığı ile ucuz arsa peşindeler.
Bu değişikliklere uygun bir vizyon geliştirene, bir kişi hariç, rastlamadım.
Oysa Türkiye'yi yöneten aklın devasa bir sürdürülebilirlik projesinin altyapısı oluşturuluyor şu günlerde.
Şu yukarıda söylemeye çalıştığım ve Türkiye'ye yeni bir gelecek sunacak olan dev proje ne midir?
O zaman, yarınki yazımı bekleyeceksiniz...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.