Hüseyin Kocabıyık

Kıbrıs'ta neler oluyor? (1)

Terör, Suriye iç savaşı, İran-Türkiye ilişkileri derken yarım asırdır birlikte yaşadığımız Kıbrıs sorunu tuhaf bir biçimde gündemimizin dışına savruldu.
Oysa AB üyesi olan Kıbrıs Rum Kesimi şu aralar AB Dönem Başkanlığını yürütüyor ki, Türkiye-AB ilişkileri için taşıdığı önem tartışılmaz.
Diğer yandan, canlı bir iç siyasete sahip olan KKTC'de, yani Türk Kıbrıs'ta da çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.
KKTC anayasasının tanımladığı statülerin kendi görev sınırlarının dışına çıktığı görülüyor.
Bu gelişmenin doğal sonucu KKTC çatışmalı bir siyasi ortama doğru hızla sürükleniyor.
KKTC'daki bu siyasi kavganın hiç şüphesiz en başta etkileneceği ülke Türkiye olacaktır.
İşin bir diğer ilginç yanı Türk medyasının KKTC'de de olanlara karşı gösterdiği ilgisizlik.
KKTC'de yaşanan siyasi olaylar Türk kamuoyunun bilgisi dışında yaşanıyor.
Yeni Asır bir Akdeniz gazetesi olarak KKTC'de yaşanan siyasi olayları Türkiye'nin gündemine taşımaya çalışıyor.
İşte KKTC'nin yakın dönem siyasi hikayesi ve bugün yaşananlar:
İklim
Kıbrıs'a gidenler bilir. Baharlar, adanın en güzel mevsimleridir. İklim hiç olmadığı kadar güzeldir. İlkbahar da ve sonbahar da. Aynen şu sırada olduğu gibi boğucu sıcaklık ve nem yerini tatlı ve ılıman bir iklime bırakmıştır.
Adada ve havada iklim
Oysa bu günlerde siyaset cephesinde bambaşka bir hava esiyor. KKTC'nin siyasi ikliminde, adaya şu sıralarda hakim olan sakinlik ve güzelliğin esamisi okunmuyor. Gündem alabildiğine sıcak ve gergin.
Siyasette ısınan havanın nedeni, iktidardaki Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) 21 Ekim'de yapılacak kurultayı. Başbakan İrsen Küçük için bu kurultay büyük önem taşıyor. Kurultayın ardından 2014'te genel seçimler ve 2015'de cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Anlayacağınız kurultayın ardından Küçük'ü sıkı ve yoğun bir maraton bekliyor.
Başbakan Küçük ekonomik programı ödün vermeden uyguluyor
Başbakan Küçük, Kıbrıs Türk'ünün efsanevi liderlerinden Fazıl Küçük'ün yeğeni. Ve UBP'de yıllarca genel sekreterlik ve bakanlık yapmış önemli bir lider. Partinin eski Genel Başkanı ve Başbakan Derviş Eroğlu'nun Cumhurbaşkanı olmasında da büyük payı var.
KKCT uzun yıllardır ilk kez, anavatanla birlikte kapsamlı bir ekonomik program yürütüyor. Acı reçetenin bir bedelinin olduğu muhakkak. Ne var ki dünyanın krizde olduğu ve Rum kesimi ekonomisinin duvara tosladığı bir dönemde KKTC, istikrarı ile göz dolduruyor. Başbakan Küçük, kararlı ve cesur bir lider. Ekonomik programı, popülaritesine zarar vereceğini bilerek ödünsüz uyguladı. Artık programın sonuna gelindi ve şimdi ekonomik önlemlerin meyvelerini toplama zamanı.
Erdoğan'dan Küçük'e güçlü destek
Başbakan Küçük, Türkiye'nin de sıcak baktığı bir lider. 2011 yılında Başbakan Erdoğan'ın çok kalabalık bir heyetle adaya yaptığı büyük çıkarma hala akıllarda. Bu ziyarette Erdoğan ve Küçük, Lefkoşa'da bir miting yapmış ve kalabalık bir topluluğa hitap etmişti. Ardından her iki hükümetin kabineleri ortak bakanlar kurulu gerçekleştirmişti. Bu toplantının ardından bir dizi anlaşma imzalanmıştı. Bu etkileyici ziyaretle Erdoğan, KKTC'ye ve Küçük'e güçlü bir destek vermişti.
Eski yol arkadaşları yuvaya dönüyor, UBP büyüyor
Başbakan Küçük, soyadının aksine küçük siyasi hesapları bir yana bırakarak, büyük UBP'yi yaratmanın peşinde. Yepyeni bir vizyonla kurultay hazırlıklarına girişen Küçük, partiyi çok daha geniş kesimlere açıyor. Bunun ilk adımı, eski yol arkadaşlarının UBP'ye katılımı. Bu yol arkadaşlarının başında eski bakanlardan ve UBP'de Genel Sekreterlik ile Genel Başkan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı yapmış Turgay Avcı. Avcı Özgürlük ve Reform Partisi Genel Başkanı olarak girdiği seçimde yüzde 8 oy almıştı. Avcı ile birlikte aynı partinin milletvekili Mustafa Gökmen'in de UBP'ye katılacağına kesin gözü ile bakılıyor. UBP'ye diğer bir katılım en son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 4 oy almış ve dışişleri bakanlığı yapmış Demokrasi ve Güven Partisi Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu.
Bu üç önemli siyasetçinin ortak noktası eski UBP'li olmaları değil yalnızca. Her üçü de Derviş Eroğlu'nun tek adamlığına karşı mücadele ederek, UBP'den ayrılmış siyasetçiler. İşte bu üç eski UBP'linin partiye geri dönmesi, Kuzey Kıbrıs siyasetine ve iktidar partisine yeni bir ivme kazandıracak. Küçük aynen Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'de yaptığı gibi, olabildiğince geniş bir toplumsal kesimi kucaklayarak, önemli siyasetçilerin katılımıyla bir yandan partiyi birleştirip güçlendirirken, diğer yandan da Kuzey Kıbrıs'ı güvenli bir geleceğe hazırlıyor. Partiye yeni katılımlar, ihtiyaçtan çok büyük UBP vizyonunun bir gereği olarak hayata geçiriliyor.
Devam edecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.