Hüseyin Kocabıyık

Film gibi...

İğrenç bir film ve bu filme tepki gösteren Müslüman dünya...
Al birini vur birine...
Niye öyle?
Şimdi bakalım yaşananlara:
Porno film işiyle uğraşan bir sapık, film bile denemeyecek 14 dakikalık bir replik yumağını internete koyuyor.
Peygamberimize, Peygamberimizin eşlerine hakaret ediliyor.
Müslümanlara sokak ağzıyla küfürler...
Kayda değer tek bir karesi yok bu filmin.
Ama yer yerinden oynuyor. Müslüman dünya sanki Amerikan devletine savaş açıyor, ABD diplomatları kendinden geçmiş insanlar tarafından katlediliyorlar.
Manzara tek kelime ile korkunç.
***
Ben bu filmi yapan, yayan provokatör sapık üzerinde fazla durmayacağım; zira tarihin her devrinde bu türden sapıklıklar, provokasyonlar görülmeyen şeyler değil. Benim asıl üzerinde durup anlamaya çalıştığım husus, bizim Müslüman dünyamızın böylesine ilkel ve kaba saba bir kışkırtma girişiminin tuzağına neden bu kadar kolayca düşürüyor olmasıdır.
Şu yaşananlara bakın; bir pornocu sapık yaptığı uyduruk bir filmle bütün İslam dünyasının kimyasını bozuyor.
Kimse bana bu filme gösterilen tepkilerin haklı dini duyarlıklara dayandığını filan söylemesin; İslam dünyasının gösterdiği bu tepkinin hastalıklı bir yanı olduğu çok açık.
İyi de, koskoca bir İslam dünyası nasıl böyle hastalıklı bir sosyoloji haline geldi böyle?
Bu tür provokasyonlar karşısında vakur bir duruş sergileyip peygamber ahlakıyla tutum takınsa, İslam ümmeti böyle provokasyonlara karşı daha etkili bir mücadele vermiş olmaz mı?
***
Bu son olay benim zihnimde kesin bir travma yarattı.
Şimdi düşünüyorum ve ürperiyorum; Arap baharı, Arap demokratikleşmesi filan diye övdüğümüz koca bir kültür havzası şu son tavırlarıyla yine kendi dışındaki dünyaya çok berbat bir resim verdi.
Az gelişmişliğin bütün tezahürlerini sergiledi İslam dünyası. Hem de İslam'ın izzet ve şerefine hiç yakışmayacak bir biçimde.
Anlıyorum ki İslam dünyasının her şeyden evvel ve en evvel Müslümanlaşması gerekiyor.
Bu dünya aynı zamanda İslam'ın temel kodlarını silmiş toplumsal hafızasından.
Bir Müslümanın bu kadar serkeş davranması mümkün müdür?
Şu hale bakın siz; demek ki canı isteyen herkes İslam coğrafyasıyla istediği gibi oynayabiliyor.
"Travma yaşıyorum" demem bundan.
Bir başka husus var üzerinde durmamız gereken:
İslam dünyasının tüm aydınları, din adamları, sosyologları, araştırmacıları bu hasta psikoloji üzerinde çalışmalıdırlar.
Politikacılar bu hasta psikolojiyi rehabilite edecek yeni siyasi kararlar almalıdırlar.
Bu psikolojiyle İslam dünyasında ne bahar olur ne de demokrasi.
Elbette Müslümanları bu hale getiren dış saikler üzerinde durmadan yaşananlardan doğru sonuçlar çıkarılamaz.
ABD'nin adaletsiz Filistin politikası, İsrail'in bencil ve acımasız aşağılamaları; Batı medeniyetinin İslam toplumlarının asırlar boyu üzerine çökmüş emperyalist emelleri yarattı bu yaralı ve bozuk psikolojiyi.
Bunlar üzerinde durmak lazım biraz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.