Hüseyin Kocabıyık

Türkiye şehitleriyle yürüdü

Öncelikle İzmirli hemşerilerime kocaman bir özür borcum var, o borcu özür dileyerek ödemek istiyorum.
Dünkü yazımda Sarıkamış şehitleri için yapılacak yürüyüşe İzmir'den kimsenin gelmediğini söylemiş ve ilgili bölümü de, "Oysa Sarıkamış'a en fazla İzmir sahip çıkmalıdır" cümlesiyle bitirmiştim. Gerçekten Cumartesi günü Sarıkamış'ta Türkiye'nin her yerinden gelen insanlar gördüm ama bir tane İzmirli görmedim. Oysa fena halde yanıldığım ertesi günü ortaya çıktı.
İzmir'den, Manisa'dan, Muğla'dan ve Denizli'den havayoluyla kalabalık bir grup Sarıkamış'a Pazar sabahı varmak için havalanmış. Ancak hava şartlarından dolayı Kars'a iniş yapamadıkları için Ankara'ya dönmüşler. Tekrar Kars'a gelebildiler mi gelemediler mi bilmiyorum ama İzmir'in ve Ege'nin, Sarıkamış şehitlerini yalnız bırakmadıklarını gururla duyurmak istiyorum.
***
Dün gerçekten hayatımın en anlamlı günlerinden birini yaşadım. Sarıkamış'ta tam 98 yıl önce vatanları için Allahuekber Dağları'nda donarak ve Rus ordusuyla çatışarak şehit düşen on binlerce Mehmetçik için on binlerce gençle birlikte onların hatırasına saygı yürüyüşü yaptık.
Çok duygulandım, buzdan kefenlere sarılıp o dağlarda şehit düşen askerlerimizin ayak izlerini takip ettik kilometrelerce aynı dağlarda... Üzerlerimizde kalın kışlık giyecekler vardı ve tipiye rağmen bedenimiz hiç üşümüyordu belki ama o şehitlerin aynı dağlarda 98 yıl önce yaşadıklarını düşünen ve hissedenlerin ruhunun üşümemesi, ürpermemesi mümkün değil.
Üzerilerinde incecik ve o da yırtık kıyafetler, ayakta uyduruk çarıklar, yiyecek yok, sıtma almış yürümüş... İşte böyle bir ordu ve o ordunun Mehmetçikleri, Rus ordusunu vatan topraklarından kovmak için Sarıkamış dağlarında ölüme yürüyorlar. Şehitlerin buzdan kefenlerde yattıkları dağ yollarında yürürken şunu düşündüm: Dünyada böyle bir asker, böyle bir vatana bağlılık ve sadakat duygusu var mıdır acaba?
***
Sarıkamış'ta 98 yıl önce şehit düşen on binlerce Mehmetçik için saygı yürüyüşü yaptık.
Beni en fazla duygulandıran izlenimlerimden birisi de şuydu: Sarıkamış'a "Türkiye Şehitlerine Yürüyor" programına katılmak üzere yurdun bütün şehirlerinden gençler gelmişti. Bir sel gibi akıp giden gençlerin arasında yol alırken öbek öbek gençlerin kendi yöresel aksanlarıyla konuştuğunu gördüm, ancak gördüğüm bir şey daha vardı... O yürüyüşte Güneydoğu illerinden gelen çok sayıda gençler de vardı ve kimi Kürtçe konuşuyordu kimi Türkçe... Ne Kürtçe konuşanlar tedirgindi ne de onları dinleyenlerde en ufak bir rahatsızlık.
Hepsinin elinde Türk bayrağı vardı.
Şehitlerimiz bu ülkenin tüm gençlerini aynı ruh ve iman etrafında bir kere daha birleştirmişti.
Tören bittiğinde 90 bin şehidin yattığı Allahuekber Dağları'na yüzümü döndüm ve baktım. En duygusal olduğum bir an da, zihnimden geçen metafizik bir kurguyu sizlerle paylaşmak istiyorum:
Düşümdüm ki, şu karşıdaki dağlarda buz kefenlerde yatan Mehmetçikler, aslında ölü değiller. Onlar, bir gün Türk milletinin başı sıkıntıya düştüğü vakit, Allahuekber Dağları'nda tekbirlerle ayağa kalkacak ve yeniden silah kuşanacak olan ihtiyat birlikleridir.
O aziz şehitlere bir kez daha selam olsun!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.