Demokrasi garantisi
Yaşadığımız yakın tarih refahı da huzuru da ancak demokrasi sayesinde elde edebileceğimizi öğretti bize. Hatta milli bağımsızlığımızı dahi demokrasi sayesinde güçlendirdik. Bugün Türkiye, tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor. Bunun demokrasinin ortaya çıkardığı bir sonuç olduğuna inanıyorum. Demokrasi insanlarımızı özgürleştiriyor, insanlarımız özgürleştikçe toplumsal özgüven bütün atıl kapasiteleri harekete geçiriyor. Ekonomik ve sosyal gelişme hikayemizin esası budur..
***
Mesela şu soruyu soralım kendimize: 12 Eylül 2010 referandumunu yapmamış ve vesayet düzenini ortadan kaldırmamış olsaydık bugün başımızdaki en büyük sorunu, terör sorununu çözmek gibi zor bir işe soyunabilir miydik? Bu sorunun cevabı belli, bu mümkün olmayan bir şey olacaktı. Demokrasinin prangalarının çözülmüş olması Türk siyasetçisini risk almaya zorladı ve çözüm süreci başladı.
Çözüm süreci ilerlerken herkes soruyor: PKK'ya hangi tavizi verdik? Ben bu sorulara karşı şöyle bir cevap veriyorum: Devlet hiçbirşey vermeyecek, Kürtler ise her istediklerini alacaklar".
Bu sözü biraz açayım: Devlet korkulan, endişe edilen hiçbir şey vermez, veremez. Diyelim ki hükümet o verilmesinden korktuğumuz şeyleri vermeye kalktı, bu "verme" işi nasıl olacak? Konu TBMM'ne gelecek, buradan o verilecek her neyse, kanunu çıkacak, cumhurbaşkanına ve Anayasa Mahkemesi'ne gidecek, oradan referanduma, yani halka gidecek. Halk ne derse o olacak. Mesela halk PKK'ya "alın size federasyon" der mi? İşte size demokrasi güvencesi.
***
Bir şeyi kimse unutmasın: Demokrasi çağımızda azınlıkların haklarını korur, korumak zorundadır. Ben "Kürtler bu süreçte istedikleri her şeyi alacaklar" derken kast ettiğim bu. Yani temel insan hakları kapsamına giren her şeyi Kürt vatandaşlarımıza vermek bizim için hem demokratik bir vecibe hem ahlaki bir görev.
Ama bir başka şeyi de hiç unutmayalım: Demokrasi aynı zamanda çoğunluğun istek ve görüşlerini yönetim kademelerine taşıyan bir işleyiş mekanizmasına sahip. Yani bu ülkenin yüzde 80'inin istemediği herhangi bir şeyi kimse hayata geçiremez. Sebebi basit: Ortaya bir sandık konuyor ve bizlere bu konuda "ne düşünüyorsunuz?" diye soruluyor. Bizler de o sandığa kararımızı atıyoruz. O sandıktan ne çıkarsa herkesin o karara uyması oyunun kuralı.
O nedenle korkmak yerine demokrasi ve sandığa sahip çıkalım, güvencemiz orada çünkü.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.