Dün 8 Mayıs'tı...
***
Aslında hükümet böyle diyor ama başka can sıkıcı bir durum daha var: Çözüm süreci sanki PKK ile devlet arasında gerçekleşen bir anlaşmayı ifade ediyor ve PKK sanki Türkiye'de yaşayan tüm Kürtlerin temsilcisi. PKK bu süreci bugün böyle takdim ediyor, iç ve dış kamuoyu PKK sanki tüm Kürtler adına bir müzakere yürütüyor zannediyor ve eminiz ki yarın bu propagandayı çok daha fazla yapacak. Oysa gerçekler hiç de böyle değil. Birincisi PKK devletin gözünde meşru bir örgüt filan değil, hala bir terör örgütü. İkincisi, PKK, Kürtlerin tamamını temsil etmiyor ve edemez. Zira PKK çizgisindeki partilerin seçimlerinde aldıkları oylar ortadadır ve buna göre de bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızın ancak üçte birinin desteğini almaktadır.
Bu gerçekler ortada iken PKK'nın süreci alabildiğine sömürdüğünü görüyoruz. Belki sürecin tabiatından, belki de oyun bozan durumuna düşmemek için devlet ve hükümet sabrediyor olabilir, ancak Türk halkı bu durumdan son derece rahatsızdır, bunu herkesin bilmesinde fayda var.
***
Diğer yandan, devlet ve hükümet kanadının biliyor olduğunu zannettiğim bir gelişme daha var ki, çok can sıkıcıdır. Son günlerde özellikle Güneydoğu'daki bahar havası ve KCK'lıların beşer onar serbest bırakılmaları PKK'nın şehir kadrolarını epeyce bir şımartmış görünüyor. Dün bazı gazetelerde konuyla ilgili haber ve analizler vardı. Mesela KCK yeniden vergi toplamaya çalışıyormuş o bölgede. Taban geliştirme çalışmaları yapıyormuş. Son günlerde dağdaki bazı PKK'lıların belli gazetecileri yanlarına çağırdıkları ve onlar üzerinden propaganda yapacakları da Ankara'da herkesin dilinde.
Bunlar vahim iddialar.
PKK kendi gibi davranıyor, devlette devlet gibi davransın, milletin beklediği budur!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.