Gezi ve CHP
Gezi eylemcilerinin karmaşık karakteri yavaş yavaş belli olmaya başlıyor. Dün eşcinsel-lezbiyen- transeksüellerin aileleri de Gezi eylemcileri içinde olduklarını gösteri yaparak ortaya koydular. Yanlış anlaşılmasın, bu durumu belirtmemin sebebi yekpare bir Gezi eylemcisi tipolojisinin olmadığını göstermek istememdir.
Diğer taraftan Gezicilere ilk başta "çok apolitikler" filan denilmişti; bu tanımlamanın gerçekle uzaktan yakından alakası yok; burada gösteri yapan insanlar basbaya politik bilinci gelişmiş tipler. Mesela en karşı oldukları sanılan unsurlarla bile, değil mi ki hükümete zarar verecek, derhal bir ittifak kurabiliyorlar. Lice'de bölücüler inşaat halindeki bir karakola saldırıyorlar, saldırgan bölücülere ilk destek Gezi Parkı'ndan geliyor; yani ellerinde Atatürk resimli Türk bayrağı taşıyanlardan. BDP'lilerle ortak miting yapıyorlar. Ne kadar ilginç değil mi?
"Gezi Parkı işi karışık iş" diyenleri haklı çıkartacak bir durum bu.
***
Aslında bütün bu karmaşa içerisinde çok net olan hususlar da var. Gezi Parkı'ndaki bu karmaşık insan topluluğunu önemli ölçüde belirleyen bir üst kimlik mevcut: bu üst kimlik CHP'liliktir. Bakmayın siz ilk gün CHP'yi Gezi Parkı'na yanaştırmadıklarına; anladık ki sonraki yıkıcı hamlenin içinde görünmesin diye uzak tutulmuş. Yani planın o kısmında rol verilmedi CHP'ye. Ama sonraki günlerde CHP bütün örgütsel gövdesiyle eylemlerin sürükleyici gücü olarak yerini aldı. Alevi vatandaşlar üzerindeki harekete geçirici gücünü kullandı. İlk başlardaki temkinli hal birden ihtiraslı bir iktidar ele geçirme hevesine dönüştü. Bu hükümeti yıkabilecek bir dip dalganın harekete geçtiğini ve bu kitlelerin CHP'nin etkileyebileceği özelliklere sahip olduğunu anlamışlardı.
Özellikle Ankara ve İstanbul eylemlerinin Muharrik gücü tartışmasız CHP'ydi.
***
Elimizde yukarıda ortaya koyduğumuz durumu kanıtlayan veriler var elbette. Mesela Genar'ın araştırması Gezi-CHP ilişkisini açıkça gözler önüne seriyor. Bu araştırmaya göre eylemcilerin yüzde 74'ü geçen seçimlerde oyunu CHP'ye vermiş. "Önümüzdeki seçimlerde oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?" sorusuna ise eylemcilerin yüzde 64'ü yine CHP diyor.
Bana göre bunun kadar ilginç bir sonuç daha var araştırmada: Gezi eylemine katılanların yüzde 16'sı BDP'ye, yani bölücü partiye oy vermiş.
Gezi olaylarına CHP katkısını gösteren başka veriler de var: Göstericilerle birlikte polise saldıran CHP milletvekillerini geçiyorum; şu Twitter mesajlarına bir bakın:
Hüseyin Aygün:" Taksim'de 500 ölü yaralı var".
Sencer Ayata: "Gösteriler CHP'li".
Levent Gök: (polise ağır küfürler)
Süheyl Batum: "(polise) Ak itler"
Umut Oran: "Sokağa çıkamayacaksınız!"
Adnan Keskin: "Bir kız panzerin altında kaldı"
Ve tabi CHP lideri Kılıçdaroğlu: " Saldıracağız ve hükümeti yıkacağız."
Başka söze hacet var mı?
Diğer taraftan Gezicilere ilk başta "çok apolitikler" filan denilmişti; bu tanımlamanın gerçekle uzaktan yakından alakası yok; burada gösteri yapan insanlar basbaya politik bilinci gelişmiş tipler. Mesela en karşı oldukları sanılan unsurlarla bile, değil mi ki hükümete zarar verecek, derhal bir ittifak kurabiliyorlar. Lice'de bölücüler inşaat halindeki bir karakola saldırıyorlar, saldırgan bölücülere ilk destek Gezi Parkı'ndan geliyor; yani ellerinde Atatürk resimli Türk bayrağı taşıyanlardan. BDP'lilerle ortak miting yapıyorlar. Ne kadar ilginç değil mi?
"Gezi Parkı işi karışık iş" diyenleri haklı çıkartacak bir durum bu.
***
Aslında bütün bu karmaşa içerisinde çok net olan hususlar da var. Gezi Parkı'ndaki bu karmaşık insan topluluğunu önemli ölçüde belirleyen bir üst kimlik mevcut: bu üst kimlik CHP'liliktir. Bakmayın siz ilk gün CHP'yi Gezi Parkı'na yanaştırmadıklarına; anladık ki sonraki yıkıcı hamlenin içinde görünmesin diye uzak tutulmuş. Yani planın o kısmında rol verilmedi CHP'ye. Ama sonraki günlerde CHP bütün örgütsel gövdesiyle eylemlerin sürükleyici gücü olarak yerini aldı. Alevi vatandaşlar üzerindeki harekete geçirici gücünü kullandı. İlk başlardaki temkinli hal birden ihtiraslı bir iktidar ele geçirme hevesine dönüştü. Bu hükümeti yıkabilecek bir dip dalganın harekete geçtiğini ve bu kitlelerin CHP'nin etkileyebileceği özelliklere sahip olduğunu anlamışlardı.
Özellikle Ankara ve İstanbul eylemlerinin Muharrik gücü tartışmasız CHP'ydi.
***
Elimizde yukarıda ortaya koyduğumuz durumu kanıtlayan veriler var elbette. Mesela Genar'ın araştırması Gezi-CHP ilişkisini açıkça gözler önüne seriyor. Bu araştırmaya göre eylemcilerin yüzde 74'ü geçen seçimlerde oyunu CHP'ye vermiş. "Önümüzdeki seçimlerde oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?" sorusuna ise eylemcilerin yüzde 64'ü yine CHP diyor.
Bana göre bunun kadar ilginç bir sonuç daha var araştırmada: Gezi eylemine katılanların yüzde 16'sı BDP'ye, yani bölücü partiye oy vermiş.
Gezi olaylarına CHP katkısını gösteren başka veriler de var: Göstericilerle birlikte polise saldıran CHP milletvekillerini geçiyorum; şu Twitter mesajlarına bir bakın:
Hüseyin Aygün:" Taksim'de 500 ölü yaralı var".
Sencer Ayata: "Gösteriler CHP'li".
Levent Gök: (polise ağır küfürler)
Süheyl Batum: "(polise) Ak itler"
Umut Oran: "Sokağa çıkamayacaksınız!"
Adnan Keskin: "Bir kız panzerin altında kaldı"
Ve tabi CHP lideri Kılıçdaroğlu: " Saldıracağız ve hükümeti yıkacağız."
Başka söze hacet var mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.