• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

Türklerin gelecek bilinci

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Ağustos 2013, 19:20
Tarihin çok sert yaşandığı bir evreden geçtiğimize hiç kuşku yok. Din ve mezhep savaşları yine kanlı yaşanıyor. Etnik çatışmalar sadece doğuda değil, batıda da yeniden hortlamış durumda. Irak, Suriye gibi ülkeler etnik ve mezhep çatışmaları yaşarken Belçika ve İspanya gibi ülkelerin durumu çok mu iyi? Bu sorunu onlar da başka biçimlerde yaşıyorlar. Belçika bölünmenin eşiğinde, İspanya onca çözüm süreçlerine rağmen aslında duygusal olarak bölünmüş bir ülke.
***
Bizim ülkemiz Türkiye'ye gelince. Aslında yukarıda belirttiğim sorunların hepsini içinde barındıran bir ülke Türkiye. Milyonlarca Alevi yaşıyor ve onların mutsuz oldukları hususlar var. Ama bizim Alevilerimiz bu topraklara o kadar büyük bir gönülle bağlı ki bir gün bile ne ayrılıkçılık yaptılar ne de başka güçlerin oyuncağı olmayı kabullenip mezhepçilik savaşının içine girdiler. Her zaman sessizce ve edep çizgisinde haklarını talep ettiler. Bugün bu ülkenin sünnileri onların haklarını savunur duruma geldi.
Ve milyonlarca Kürt yaşıyor Anadolu'da. Ortadoğu'da dağınık bir biçimde yaşayan Kürtlerin en kalabalık kısmı Türkiye'de yaşayanlar. Bu topluluğun içinden terörü bir mücadele yöntemi olarak seçenler ve etnik köken sömürüsünü en acımasız biçimde yapanlar çıktı. Ama Türkiye'nin Kürt vatandaşlarının ekseriyeti bu vatanın birliğine ve bütünlüğüne halel getirecek hiçbir çabanın içinde olmadılar. Teröristler dahi, sahte veya gerçek, bu birlikte yaşama arzusuna teslim oldular.
Bu Türkiye'ye dair sabah akşam felaket senaryoları yazanların boşuna uğraştıklarını gösteren bir tablo.
***
Ama bir başka dünya gerçeği var ki çok yüksek bir idrak duygusuyla farkında olmalıyız. Tarih çok hızlı yaşanıyor ve milletlerin hata yapma şansı yok. Her yapılan hatanın bekayı da etkileyecek çok ağır maliyeti olacaktır. Bir kere siyasi sınırlarla siyasi ve ekonomik birliktelikler yeniden şekilleniyor. Yeni bölgesel işbirliği alanlarının ortaya çıkması kaçınılmaz hale geliyor. Mesela Fransa'nın başını çektiği Akdeniz ülkeleri birliği fikri öyle anlaşılıyor ki daha da güçlenecek. Şu ana kadar bu birliğe temkinli yaklaşan Türkiye yeni bir çıkar tanımı yaparak daha olumlu bakacak.
Diğer yandan Türkiye-AB ilişkilerinin giderek daha çok çıkmaza gireceği tahmin edilebilen bir sonuç gibi görünüyor.
***
Ortadoğu-Türkiye ilişkileri bana göre iyi yönde seyredecek ama bir çok uzmana göre Türkiye'nin o bölgeden uzak durması gerekiyor; ki hiç katılmadığım bir görüş.
Peki, diyelim ki dünyada her şey aleyhimize gelişti, ne yapacağız, oturup halimize ağlayacak mıyız?
Hayır, bu alemde bizim sahip olduğumuz seçenek fazlalığına hiçbir millet sahip değil. Geniş Avrasya coğrafyasında 300 milyon Türkçe konuşan soydaş ve akraba topluluk yaşıyor. Zengin toprakların üzerinde oturan bir aile bu. Birleşmiş Milletler düzeninin tartışıldığı bir dönemde ayağa kalksak sağımıza solumuza sıralanacak en az yirmi ülke var.
Türk milleti hiç bir zaman çaresiz ve yalnız bir ülke olmayacaktır.
İşte Türk Dünyası Kültür Başkentliliği bu bakımdan büyük önem taşıyor.
Soydaş ve akraba millet ve topluluklar birlik olmanın kültürel alt yapısını kuruyor.
Türk Dünyası Başkenti Eskişehir'de yapılan da bu!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.