EXPO 2020'nin ardından
İlginç bir tespitte bulunacağım: Sanki İzmir dışında yaşayanlar İzmirlilerden daha çok üzüldüler bu gelişmeye. Bunun nedenini anlamaya çalışıyorum.
Sanırım şundan: Türkiye'de yaşayan, bu ülkeyi seven kendi halindeki herkes İzmir'i gerçekten seviyor.
Zihinlerinde İzmir'e doğal bir "Türkiye'yi temsil görevi" veriyor insanlar.
Bu İzmir için harika bir imaj ve bu şehrin değeriyle mütenasip gerçekçi bir beklenti.
***
Bu gerçekler ışığında sorulması gereken bazı soruları sormak İzmir'e sadakat duygusu besleyenler için zaruridir.
Birinci soru: ülkemizin tüm insanları İzmir'le ilgili böyle bir beklenti içerisindeyken biz niye durmadan tökezliyoruz?
Bu şehir niçin o bilinen ışıltısını durmadan kaybediyor?
İki saatlik yağmur nasıl oluyor da bu koca şehri tüm dünyanın gözünde bu kadar kolayca komik duruma düşürüyor?
Askeri darbelerin gölgesinde semirmiş ve durmadan bu şehrin ruhunu, kimliğini, imajını kemiren solcu yerel-yazarlar şu sorduğum soruların hangisine dürüstçe cevap verebilirler?
***
EXPO 2020'nin yarattığı hayal kırıklığını ve üzüntülerimizi herhangi bir kişiye veya kuruma ciro etmeyelim, tamam ama bu şehrin yakın geçmişinin ve bugünkü işler acısı halinin yaşananlara da yataklık ettiğini unutmayalım.
15 sene önce, 20 sene, 30 sene önce bu şehir kültürüyle, zerafetiyle, yarattığı algılarla bir efsaneydi.
Türkiye'nin tek uluslarası fuarına sahipti ve bu ülkenin ihraç edilebilen en önemli imajıydı.
Ne oldu bu şehre böyle?
Bu şehri on senedir yöneten kadroların yenilgi üstüne yenilgilerde hiç mi sorumluluğu yok?
Görüyorsunuz, sorular nasıl zihnimizi açıveriyor.
Doğmalarımızı yapayalnız bırakıyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.