Hükümetin kararı doğru
Rahmetli Aydın Menderes siyasi tarihimizin en güzel esprilerinden birini yapmıştı doksanlı yılların başında. TBMM'de çiğ köfte yapan sonra da yaptığı köftenin kıvamında olup olmadığını kontrol etmek için genel kurul salonunun tavanına fırlatan bir DYP'li milletvekili için şunu söylemişti:
"Eskiden meclisi asker kapatırdı, artık zabıta kapatacak, izinsiz köfte yapıldığı için."
Böyle harika espriler yapan kimse yok artık TBMM'de, Allah'tan matbuat aleminde birkaç muharrir var ki bu eksiği hasbelkader gideriyorlar.
Benim zekasını, natıkasını, kalemini çok beğendiğim Akif Beki o keskin zekasıyla sandıksız ve meclissiz demokrasi isteyen liberalleri bakın nasıl makaraya alıyor ve onların sakat akıl yürütme biçimlerini teşhir ediyor:
"Eskiden Meclis'e yapılırdı darbe, kanun koyma yetkileri askıya alınırdı... Artık Meclis'in yasama faaliyetine 'darbe' deniyor, kanun yapmasına da 'demokrasi askıya almak'..."
***
Hükümet HSYK'nın yetkilerini Adalet Bakanlığı'na devredecek bir değişiklik içinde. Hükümetin bu ani kararına tepkiler çok çeşitli çevrelerden geliyor ama hükümet kararlı görünüyor.
Hükümetin getirdiği bu değişiklik teklifi hukuken, özellikle de kuvvetler ayrılığı ilkelerine uygun mu peki?
Hayır değil.
Kuvvetler ayrılığı ilkesini gözeten hiçbir devlet ve demokrasi tüm yetkilerin adalet bakanlığı elinde toplanmasına müsaade etmez. Çünkü buradan bir hukuk devleti yapısı çıkmaz.
Ama hiçbir devlet ve hükümet de yargı eliyle yapılan bir darbeye seyirci kalamaz.
Milli egemenliğin bilerek veya bilmeyerek çiğnenmesine izin vermez.
Evet bu ülkede 17 ve 25 Aralık tarihlerinde iki kez darbe girişimi olmuştur, üçüncü ve dördüncünün olmayacağının da bir garantisi yoktur.
Hükümet ve halk da bu girişimlerin yolsuzluk bahane edilerek yapılmasını içine sindirememişti. Bu yüzden siyasi bir tedbir almakta ve içine düştüğümüz bu tuhaf durumdan Türkiye'yi TBMM'nin yardımıyla çıkarmak istemektedir.
Siyasi bir karardır ve doğrudur.
***
Bilinmelidir ki önümüzde meşruiyetini alabildiğine zedelemiş bir HSYK yapılanması vardır ve Adalet Bakanlığı, millet iradesini temsil bakımından yüz kez daha üstte bir kurumdur.
Ve yine bilinmelidir ki bu geçici bir tedbirdir, hükümet kendisine yönelik darbe tehdidini boşa çıkardıktan sonra demokratik bir hukuk devletinde olması gereken HSYK'ı anayasalı veya anayasasız kuracaktır.
Hiçkimse endişe etmesin, devletin çivisi filan çıkmış değildir, tam aksine bu devlet sağlam olduğu için yaşanıyor bu hır gür. Devlet içine yerleşmek isteyen bir unsuru dışına atmaktadır, bir başka okuma da budur.
Daha geçenlerde ABD gibi bir ülkenin nasıl günlerce bütçesiz kaldığını ve kıvrandığını unutmayalım.
Demokrasi kendini koruyarak ilerleyecek!
"Eskiden meclisi asker kapatırdı, artık zabıta kapatacak, izinsiz köfte yapıldığı için."
Böyle harika espriler yapan kimse yok artık TBMM'de, Allah'tan matbuat aleminde birkaç muharrir var ki bu eksiği hasbelkader gideriyorlar.
Benim zekasını, natıkasını, kalemini çok beğendiğim Akif Beki o keskin zekasıyla sandıksız ve meclissiz demokrasi isteyen liberalleri bakın nasıl makaraya alıyor ve onların sakat akıl yürütme biçimlerini teşhir ediyor:
"Eskiden Meclis'e yapılırdı darbe, kanun koyma yetkileri askıya alınırdı... Artık Meclis'in yasama faaliyetine 'darbe' deniyor, kanun yapmasına da 'demokrasi askıya almak'..."
***
Hükümet HSYK'nın yetkilerini Adalet Bakanlığı'na devredecek bir değişiklik içinde. Hükümetin bu ani kararına tepkiler çok çeşitli çevrelerden geliyor ama hükümet kararlı görünüyor.
Hükümetin getirdiği bu değişiklik teklifi hukuken, özellikle de kuvvetler ayrılığı ilkelerine uygun mu peki?
Hayır değil.
Kuvvetler ayrılığı ilkesini gözeten hiçbir devlet ve demokrasi tüm yetkilerin adalet bakanlığı elinde toplanmasına müsaade etmez. Çünkü buradan bir hukuk devleti yapısı çıkmaz.
Ama hiçbir devlet ve hükümet de yargı eliyle yapılan bir darbeye seyirci kalamaz.
Milli egemenliğin bilerek veya bilmeyerek çiğnenmesine izin vermez.
Evet bu ülkede 17 ve 25 Aralık tarihlerinde iki kez darbe girişimi olmuştur, üçüncü ve dördüncünün olmayacağının da bir garantisi yoktur.
Hükümet ve halk da bu girişimlerin yolsuzluk bahane edilerek yapılmasını içine sindirememişti. Bu yüzden siyasi bir tedbir almakta ve içine düştüğümüz bu tuhaf durumdan Türkiye'yi TBMM'nin yardımıyla çıkarmak istemektedir.
Siyasi bir karardır ve doğrudur.
***
Bilinmelidir ki önümüzde meşruiyetini alabildiğine zedelemiş bir HSYK yapılanması vardır ve Adalet Bakanlığı, millet iradesini temsil bakımından yüz kez daha üstte bir kurumdur.
Ve yine bilinmelidir ki bu geçici bir tedbirdir, hükümet kendisine yönelik darbe tehdidini boşa çıkardıktan sonra demokratik bir hukuk devletinde olması gereken HSYK'ı anayasalı veya anayasasız kuracaktır.
Hiçkimse endişe etmesin, devletin çivisi filan çıkmış değildir, tam aksine bu devlet sağlam olduğu için yaşanıyor bu hır gür. Devlet içine yerleşmek isteyen bir unsuru dışına atmaktadır, bir başka okuma da budur.
Daha geçenlerde ABD gibi bir ülkenin nasıl günlerce bütçesiz kaldığını ve kıvrandığını unutmayalım.
Demokrasi kendini koruyarak ilerleyecek!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.