SEÇİM ANALİZLERİ-2
Her şey toplumun gözü önünde cereyan etti; Cemaat, AK Parti'yle arasındaki 12 yıllık hukuku bir kalemde silecek her türlü olumsuz tavrı gösterdi bu seçimde.
AK Parti'ye karşı 7 Şubat 2012'de başlayan ve adına MİT operasyonu dediğimiz olayla birlikte AK Parti'yi, bilhassa Başbakan'ı hedef alan yıkıcı bir özel operasyon sürecini hayata geçirdi.
Hükümet bu süreci TBMM'yi devreye sokarak durdurdu.
Arkasından hükümetin başlattığı dershane tartışması ve devamında peşpeşe gelen tahrip amaçlı cemaat hamleleri...
Önce 17 Aralık... Ardından doğrudan hükümeti yıkmayı amaçlayan 25 Aralık operasyonu... Ardından MİT TIR'ları operasyonları, ardından kaset operasyonları ve nihayet seçime iki gün kala devletin en mahrem konuşmalarının sızdırlması... Yani vatan hainliğine kadar gelip dayanmış bir yıkma ve cezalandırma ihtirası...
ARAZİDE CEMAAT
Cemaat tepede teknik kadrolarıyla böyle kozmik eylemler yaparken aşağıda da kendi insan kadrolarını arazide AK Parti'yi bitirmek adına seferber etti.
Bu seferberliğin ilkini 12 Eylül 2010 yılında, yani Anayasa Referandumu için yapmıştı cemaat. Üstelik çok da etkili yapmış ve hem hükümet hem de demokrat kamuoyu gözünde çok büyük prestij kazanmıştı.
İkinci kamuoyu taarruzunu ise bu sefer AK Parti'yi devirmek için yaptı ve çok güvendiği tabanını bir askeri disiplin içinde seferber etti.
Ancak, geçmişine ve kendi tabiatına aykırı bu eylem, tabiri caizse, elinde patladı.
Zaten dar olan tabanının üçte biri cemaat talimatını hiç dinlemedi. Üçte biri AK Parti'ye hiç çekinmeden oy verdi, üçte biri CHP'ye içi kan ağlayarak oylarını attı, diğer üçte bir ise MHP ile BBP arasında taksim olundu.
Buna karşılık sanılmasın ki cemaat bu taban çalışmasıyla AK Parti'ye zarar vermedi. Aksine, Adana'nın, Yalova'nın, Hatay'ın, Manisa'nın, hatta İzmir'in ve daha 10'a yakın kentin AK Parti tarafından kazanılmasına mani oldu.
CEMAAT İÇİN SONUÇ NE OLDU?
Cemaat, CHP ile ortaklık kurdu 30 Mart'ta. Bu siyasi tavır cemaat denen yapıyı muhafazakar camia gözünde artık siyaseten vebalı bir zümre halline getirecektir.
Cemaat içi bir hesaplaşmanın işaret fişekleri parlamaya başlamış olması cemaatin akıbeti hakkında fikir verici bir gelişmedir.
Ama daha önemlisi, üst kadroları ve tabanına yaptırılan eylemlerle birlikte cemaat devletin yapacağı ağır hesap sorma girişiminin bütün maddi ve manevi gerekçelerini, beraberinde de meşruiyetini hazırlamış oldu.
İnanılacak gibi değil, insan olan bitenlere başından itibaren bir bütün olarak baktığı vakit Jeffrey Howard Archer'ın hayal gücü yüksek romanlarından birini okuduğunu sanıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.