Hüseyin Kocabıyık

TÜRKİYE'NİN SİYASET ESNAFI, ABD SEÇİMLERİ VE AL GORE

Her zaman kanıtlarıyla yazdığımız gerçeği bir kez daha tekrarlayalım:
Türk demokrasi tarihinde CHP'nin yaptığı seçim yolsuzlukları dışında seçimler hilesiz, entrikasız ve dürüst yapılmıştır.
Hileli seçimler şunlardır: 1930 yerel seçimleri, ki en yolsuzu İzmir'de yapılmıştır ve şahidi Atatürk'tür; 1945 muhtarlık seçimleri, ki Aslanköy olayları CHP'nin nasıl acımasız yöntemlerle seçim hileleri yaptığını kanıtlar; ve tabi 1946 seçimleri, yani açık oy gizli tasnif yöntemiyle yapılan hileli seçimler.
1946 seçimlerinde CHP'nin yaptığı o kadar ayıplı bir hileydi ki, o örnekten dolayı Türkiye'de yapılan bütün seçimler dürüst yapılmış ve seçim kurumlaşmıştır.
Son 30 Mart yerel seçimleriyle ilgili şaibe iddialarıysa bu dürüst seçim geleneğinden bir kopuşu ifade etmiyor. Bütün bu dedikodular seçim sonuçlarına bir tepkidir. CHP günler öncesinden bu tepkiyi planlamış ve paralel yapıyla birlikte "kazanamazsak, kazandırtmayız" taktiğine başvurmuşlardır.
Şimdi sokaklarda gösteri yapılarak açıkça bir algı operasyonu yapılmaktadır.
Bu arada buna alet olanların Türk demokrasisine nasıl ihanet ettiğine hep birlikte tanık oluyoruz.
Başka ülkelerde yapılan seçimlerde yaşananlarla bizdekileri kıyaslıyoruz ve ortaya çıkan kalite farkından dolayı üzülüyoruz.
2000 AMERİKA SEÇİMLERİ
Mansur Yavaş Ankara'da seçimleri kaybetti, bunu herkes biliyor.
Mustafa Sarıgül de İstanbul'da seçimi kaybetti, bunu da herkes biliyor.
Ama her ikisi de bu gerçeği kabul etmekte zorlanıyor ve direniyorlar.
Bir yandan CHP, diğer yandan paralel yapı bu iki mağluba durmadan gaz veriyorlar ve gençleri sokağa döküyorlar.
Bu ülkenin en düzgün işleyen mekanizmasına zarar veriyorlar.
Oysa bakın 2000 yılı başkanlık seçimlerinde Amerika'da neler olmuştu.
Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasındaki kavga gelip Florida eyaletindeki seçim sonuçlarına dayanmıştı.
Demokratlar yüzlerle ifade edilen oy farkıyla öndeydiler aslında. Sonra bir şeyler oldu ve Cumhuriyetçiler öne geçtiler. Cumhuriyetçilerin adayı Bush, Demokratların adayı ise Clinton'un halefi Al Gore'du.
Bu arada Bush'un küçük kardeşinin de o tarihte Florida Valisi olduğunu hatırlatalım.
Sonuçta ABD Yüksek Mahkemesi seçimlerin galibinin Bush olduğunu ilan etti.
Gore'un ve Demokratların temyiz hakkı vardı ve sonuç değişebilirdi.
Ancak Al Gore çok yüksek bir vatanseverlik örneği gösterdi ve ne dedi biliyor musunuz?
"Biz gerçek sonucun ne olduğunu biliyoruz ama Amerikan halkının Amerikan demokrasisine ve seçimlerine inancının zayıflamaması için burada kesiyor ve sonucu kabul ediyoruz. Bush bizim yeni başkanımızdır."
Annesi tarafından "Sen devlet adamı olacaksın, o nedenle keman çalmanı yasaklıyorum" diye büyütülen Al Gore ABD başkanı olamadı ama ülkesinin ve dünyanın en saygın insanlarından biri olarak hayatını sürdürüyor.
Bir Al Gore'a, ondaki vatanseverliğe bakın, bir de bizdeki Mansurlara cartlara, curtlara ve ulusalcılara bakın!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.