Birkaç gün yazı yazmak istemedi canım. Çünkü Soma acısının yaşandığı saatlerde gördüm ki bu ülkeyi bir kanser hücresi gibi sarmaya başlayan toplumsal ruh hastalığı semptomlarını göstermeye başlayacak.
Nitekim yanılmadım, ruh sağlığının kesinlikle bozuk olduğuna inandığım insanlıktan nasibini almamış olanlar grup grup, birey birey ortaya çıkmaya başladılar.
Giderek bir tımarhaneye dönüşen sosyal medyada "Soma'da Suriyeli işçilerin üzerini betonla kapattılar" diye twit attılar.
"15 yaşında işçi çalıştırıldığı" yalanı söylendi.
Başbakan'ın işçi dövdüğü bile iddia edildi.
Halkı kışkırtmak için her türlü yalan üretildi.
Soma'nın yası tutulurken bu milli acının üzerinden yeniden hükümet devirme ekzersizleri başlatıldı.
Gazete köşeleri, manşetler yine zehirli mühimmatlar halinde halkın acılı yüreğine ve belleğine boca edildi.
İşte bu ruh hastası güruhun muhatabı olmak istemedim.
İnsanlıktan çoktan vazgeçmiş yazar-gazeteci takımına karşı kalemimin sıhhatini korumaya çalıştım.
Bunun için yazmadım, yazmak istemedim.
DOĞAN YAYIN HOLDİNG YAYIN İLKELERİ...
Anladım ki...
Soma maden kazasında ölen 301 işçimizin ruhuna bir Fatiha okumak veya Allah'tan bir rahmet dilemek yerine...
"AK Parti'ye oy verdiler, başlarına gelenlere müstehaklar" şeklinde konuşmak ve yazmakmış Aydın Doğan Yayın İlkeleri...
İslam dininin verdiği ruhsat ile şehit ilan edilen Soma faciası işçileri için...
"Ne şehidi be, bunlar niyazi" diyebilmek özgürlüğüymüş Aydın Doğan Yayın İlkeleri...
Milli bir acının yasını tutmayı bile topluma çok görerek ve "Başbakan işçi tokatladı" manşetleriyle yeni bir isyan hareketinin frekanslarını sokak serserilerine göndererek kaos inşası fırsatçılığı yapmakmış Aydın Doğan Medya Yayın İlkeleri...
Anladım!..
HÜKÜMETİ İŞTE BUNUN İÇİN DESTEKLİYORUZ!
Yeni Asır'ı eleştiriyorlar hükümeti destekliyoruz diye.
Evet, aynen öyle, içimize sine sine destekliyoruz hem de.
Çünkü Yeni Asır'ın hiçbir kompleksi yoktur.
Değerlendirme kriterleri objektiftir.
Taner Yıldız gibi bir üyesi olan bir kabineyi elbette destekleriz.
2003'te yaşanan Bingöl depreminde altı ayda yaraları saran bir hükümeti tabii ki destekleriz.
1999 Sakarya depremi olduğunda devletin nasıl aciz kaldığı hafızalarımıza kazındığı için destekliyoruz AK Parti Hükümeti'ni.
2011'deki büyük Van depreminde devletin anında ve etkili müdahalesini gördüğümüz için...
Bir yıl gibi kısa bir sürede Van'da yeni bir şehir kurmayı başardığı için destekliyoruz hükümeti.
Soma faciasında gösterdiği çabukluk...
Yaralı ailelerin yaralarını sarma konusunda sergilediği cömertlik...
Bize kazandırdığı güçlü bir devletin vatandaşları olduğumuz duygusu...
İşte bizde milletimiz gibi düşünüyor ve hükümeti bunlardan dolayı destekliyoruz.
Bir zamanlar Serbest Fırka'yı...
Demokrat Parti'yi...
Adalet Partisi'ni...
Anavatan ve Doğru Yol Partisi'ni desteklediğimiz gibi...