Aslında siyasetin geleceğini etkileyecek gelişmeler yaşanıyor, ancak bakıyorum da kimsenin önünü gördüğü yok.
CHP, cumhurbaşkanlığı seçimleri için sürpriz bir aday ismi ortaya attı. Ekmeleddin İhsanoğlu ismi bir yönüyle başarılı bir tercih, ancak başka bir yönüyle CHP'yi varoluş krizine sokacak ölçülerde bir sorun potansiyeli.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu parti meclisinde "Aday benim adayım, ben buldum" açıklamasını yaptı.
Bu sözlerin arkasından bana göre CHP'nin geleceğini belirleyecek bir başka önemli laf etti: "Risk aldım" dedi Kılıçdaroğlu.
Risk almak önemli bir tavırdır. Herhangi bir konuda risk aldığınız vakit bunun bir bedeli olur. Risk alırsınız ve olaylar beklentileriniz yönünde gelişir, aldığınız risk size kazandırır.
Peki risk alır da gelişmeler beklentilerinizin aksi sonuçlar verirse, yani kaybederseniz ne olacak?
Olacağı şu: Bedel ödeyeceksiniz.
"1930'LARIN CHP'Sİ DEĞİLİZ"
İzmir belediyesinin aldığı vapurlara 1881 Atatürk ismini koymuş İzmir'in CHP kafası. Ben Atatürk'ün isminin oraya buraya verilmesinin Ata'nın hatırasına gösterilen bir özensizlik olduğuna inanan birisiyim. İzmirliler bir yandan uyduruk bir dolmuş vapura Atatürk ismi veriyorlar, bir taraftan da Ekmeleddin İhsanoğlu gibi İslamcı bir icat adaya oy vermeye hazırlanıyorlar.
Yanlış anlaşılmasın, Ekmeleddin Bey kötü bir aday olduğu için yapmıyorum bu eleştiriyi; tam aksine, saygıdeğer bir insan Ekmeleddin Bey; ben CHP'nin genel başkanlarından alt kadrolarına kadar ne kadar iki yüzlü olduklarını göstermek istiyorum.
"CHP 1930'ların CHP'si değil" diyen ben değilim, bu söz iki gün önce Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıktı. 1930'ların CHP'si Atatürk'ün CHP'si olduğuna göre Kemal Kılıçdaroğlu kafayı epeyce bir değiştirmiş görünüyor.
Ortada henüz ilan edilmemiş bir 'reddi miras' davası var gibi görünüyor.
Ben CHP'nin reddi mirasını bundan sonraki siyasi akıbeti açısından faydalı bulurum ancak burada söz konusu olan CHP'nin içine yuvarlandığı kimlik krizi ve karşı karşıya kaldığı ahlaki çelişki. Atatürk'ü her fırsatta istismar et, altı ok değerlerini kutsa, diğer taraftan da hayatını CHP'nin değerleriyle mücadeleye adamış bir İslamcıyı cumhurbaşkanı adayı yap!
Bu nedir şimdi?
BAYKAL: BU KURNAZLIKTIR!
Kemal Kılıçdaroğlu 'risk aldım' diyor. Kazanırsa ne ala, 2015 genel seçimlerine, kimyası bozulsa da, CHP'yi çok güçlü bir parti olarak taşıyabilir. Ama adayı seçimi kazanamazsa, Kılıçdaroğlu CHP'yi içine soktuğu kimlik krizinden dolayı hesap verecek.
Eski Genel Başkan Baykal, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığını açıkça ilkesizlik ve 'kurnazlık' olarak niteledi. Bu tavır ne anlama geliyor?
Bence şu anlama geliyor: Deniz Bey cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası için yığınak yapıyor. Yeni misyonunun CHP'yi yanlış bir elden kurtarmak olacağına hiç kuşku yok. Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu nedeniyle büyük siyasi açıklar veriyor. Baykal ve arkadaşlarının bu siyasi açıkları görmezden geleceğini kimse düşünmemelidir.
Baksanıza, CHP genel merkezi apar topar olağan kurultayı bir yıl erteleyiverdi. İstedikleri kadar ertelesinler, CHP için olağanüstü kurultay kurmaktan kolay ne var ki.
Herkes Deniz Baykal'ı iyi izlesin derim ben!...