'KARDEŞİM TAYYİP ERDOĞAN' TAKDİMİNİ KİM YAPACAK?

2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı herkesin merakla beklediği bir haberdi. AK Parti'nin grup toplantısında merakla beklenen adayı açıkladı: "Kardeşim Abdullah Gül".
Bu ifade biçimi neredeyse bir söz ve takdim kalıbı haline geldi Türk siyasetinde. 2014 yılındayız ve ilk kez halkın doğrudan seçeceği bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Yine herkes cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti'nin adayının kim olacağını merak ediyor.
Bu konudaki açıklamanın 1 Temmuz günü yapılacağı dün Başbakan Erdoğan tarafından açıklandı. Adayın kim olacağına dair şu an itibariyle herkesin tahmini hemen hemen netleşmiş durumda. Başbakan Erdoğan'ın son günlerde yaptığı açıklamalar, veda konuşmaları, bir süredir sürdürdüğü strateji cumhurbaşkanı adayının kendisi olacağını ortaya koyuyor. Zaten konuştuğumuz hiçbir AK Partili artık başka bir senek üzerinde durmuyor.
Bu arada Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını kim açıklayacak?
Bu tarihi takdimi kimin yapacağı konusunda çeşitli haberler dolaşıyor medyada; mesela partinin en yaşlı üyesinin açıklayacağı söyleniyor; mesela Mehmet Ali Şahin'in ismi üzerinde duruluyor.
Bunlar olabilir ama benim kulağıma bambaşka bir aday açıklama seremonisi haberi fısıldandı ki harika ve unutulmaz tarihi bir hadise olur.
O gün, yani 1 Temmuz 2014 tarihinde mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül o salona gelecek ve merakla bekleyen Türkiye'ye yeni cumhurbaşkanı adayını açıklayacak:
"Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan".
Ve her şey yeniden başlayacak.
Keşke... Ne kadar güzel bir tablo olur bu...

BELKİ DE "YENİDEN KARDEŞİM ABDULLAH GÜL"
Nedense en başından beri kafamın bir yerinde Başbakan Erdoğan'ın ters bir hamle ile hepimizi 'ters köşeye' yatıracağına dair bir beklenti var. Bunun rasyonel bir temeli var. Başbakan Köşk'e çıktığı vakit arkasında kusursuz işleyecek bir mekanizma bırakmayacak. AK Parti Başbakan Erdoğan'la birlikte iyi çalışan bir organizma, Tayyip Erdoğan'sız bir AK Parti'nin diğer partilere benzer bir yığın sorunu var.
Ayrıca Başbakan'ın paralel yapılanma ile ilgili sürdürdüğü bir kan davası var ki bunun iyi yönetilmesi zorunlu. Köşk'e giderse bu kavgaları kim verecek?
Ve tabi seçilmiş cumhurbaşkanını bekleyen anayasal sorunlar ve tartışmalar...
O nedenle 1 Temmuz sürprizi olur mu?
Olur mu olur...