Hüseyin Kocabıyık

AYTUN ÇIRAY VAKASI

Egeli olup da Aytun Çıray'ı tanımayan yoktur herhalde. Siyasetin bütün çilesini çekmiş, bütün merhalelerinden en onurlu bir biçimde geçmiş bir siyasetçi olarak hayatının en verimli dönemini CHP'de siyaset yapmaya ayırdı. Aytun Çıray kendisini gerçekten çok iyi yetiştirmiş bir siyasetçi. CHP'de siyaset yapıyor olması ona nasıl bir gelecek sağlayacak bilmiyorum ama onun CHP'de siyaset yapıyor olması bu parti için bir şans.
Diğer yandan talihsiz bir siyasetçi Aytun Bey. Yer aldığı bütün partilerde sivrilmeye başladığı ve halk tabanının genişlediğinin anlaşıldığı anda bir el hep onun önünü kesiverdi. Garip bir siyasi kaderdir bu ve neredeyse Türk siyasetinde benzeri yoktur.
İşte aynı kader CHP'de de onu buldu. Henüz daha dört ay önce CHP genel başkan yardımcısı olmuştu. "Bu süre içinde neyi eksik yaptı?" diye bakıyorum, yaptığı eksik bir şey olmadığı gibi performansı en yüksek genel başkan yardımcısı olduğuna dair genel bir kanaat vardı.
Peki, niye böyle oldu?
CHP'deki Kürtçü siyasetçilerin saçmalıklarına karşı çıkan tek kişi olduğu için mi?
Atatürkçü kimliği savunma konusunda herhangi bir komplekse sahip olmadığı için mi?
Aziz Kocaoğlu'nun başarısız belediye başkanlığını açıkça dile getirdiği için mi?
Bütün bu olanlardan sonra Aytun Çıray'ın suskun kalması da ayrı bir tuhaf durum.
CHP'de bunca saçmalık yaşanırken daha ne kadar susacak?

BEKARAOĞLU VAKASI: MERKEZ SAĞ DIŞARI, SİYASAL İSLAM İÇERİ

Aytun Çıray gibi hem başarılı hem de merkez sağ siyaseti bütün renkleriyle temsil eden bir yönetici kaba saba bir biçimde bir tür tasfiyeye uğrarken, siyasal İslamcılığıyla maruf bir başka siyasetçi CHP'de etkili bir makama getiriliyor. Gerçi hakkını yemeyelim, yeni CHP'li Mehmet Bekaroğlu da benim değer verdiğim çok kıymetli bir insan. Ancak, CHP kimliğini onlarca yıldır siyasi İslam karşıtlığı biçiminde fetişleştirip ondan sonra da bir siyasal İslamcı karakteri, bütün saygın ve değerli yanlarına rağmen, partinin en üst karar organına alırsanız, bu sadece bir ilke sorunu değil, kendi varlığına ve geçmişine dönük bir saygı sorunudur.
Bu açıdan bakınca Ekmeleddin İhsanoğlu tecrübesi CHP'nin ilke ve tabanına açık bir saygısızlıktır.
Mehmet Bekaroğlu'nun en yetkili makama getirilmesi CHP'nin tüm müktesebatını hedef alan bir başka saygısızlıktır.
Tuhafıma giden şudur: Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 91 yıllık müktesebatına böylesine saygısızca davranır ve siyasal İslamcılar üzerinden CHP'ye "çıkış yolu" ararken, parti tabanı bu "metamorfoz"a, bu dönüşüme karşı herhangi bir tepki göstermiyor.
Tabi bu gelişmeler gerçekten ilginç. Bakalım, CHP'yi "Ekmelettinleştirme" girişimi başarısız olan Kılıçdaroğlu, "Bekaroğlulaştırma" girişiminde ne kadar başarılı olacak?
Ya da Atatürkçü CHP'yi iktidar yapamayan Kılıçdaroğlu, bakalım İslamcı renklerle donatılmış ve gen transferi yapılmış CHP'yi nereye taşıyacak?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.