ASİYE'NİN BOYUNDAN BÜYÜK İŞLERİ
Son söyleyeceğimi ilk başta söyleyeyim; bu Asiye var ya bu Asiye; Torbalı'daki parti kongresinde Türk bayrağı, Atatürk ve Cumhurbaşkanımızın posteri üzerinden küstahça siyaset yapan; geri, yoz fikirleri adına bu milletin kutsallarına meydan okuyan Asiye...
İşte bu Asiye eylemiyle birlikte ciddiyetle ele alınmalı, soruşturulmalı, niyeti, amacı tespit edilmeli ve müstehak olduğu her ne ise o tatbik edilmelidir.
Bu alçaklıklara müsaade edilmemeli.
Asiye adlı devlet memurunun yaptığının Diyarbakır'da bayrağımızı indiren PKK'lı hainin yaptığından ne farkı var söyler misiniz?
Her kurumun kırmızı çizgileri ve öncelikleri vardır.
Yeni Asır'ın hassasiyetleri bellidir:
Bayrağımıza...
Atatürkümüz'e...
Cumhurbaşkanımıza el de uzattırmayacağız dil de uzattırmayacağız!
Biz kutsallarımızla ve sembollerimizle bir milletiz!
Bayrak kutsalımızdır!
Atatürk milli sembolümüzdür!
Cumhurbaşkanı birlik ve beraberliğimizin simgesidir.
Bu üç husus aynı zamanda Anayasa ve yasalarımızın amir hükmüdür.
Onun için Yeni Asır bundan sonra durumdan vazife çıkaracaktır. Fikir özgürlüğünü her zaman olduğu gibi sonuna kadar savunacak; ancak mili sembollerimize el ve dil uzatanlara en sert tepkiyi gösterecektir.
Bu arada Torbalı Ak Parti yöneticilerinin aymazlığını, sergiledikleri basiretsizliği de kınıyorum. Gerekirse o kongreyi yapmayacaktınız ve fakat, behemahal o kadının o çirkin eylemine mani olacaktınız.
Ak Partililer bu eyleme niçin mani olamadılar, sebebi aşağıda yazıyor.
SAVAŞI KAYBEDENLER HALA EFE, NASIL OLUYOR BU?
1946'dan bu yana sürekli şiddetlenen bir savaş yaşadı bu ülke. Bir yanda oligarşi, darbe ve vesayet organları, CHP, köksüz sömürge aydınları, diğer yanda milli ve manevi değerlere bağlı halk, tarihiyle iftihar eden yerli aydınlar ve esnaf, köylü, şehirliler.
Demokrasi bu iki tarafa adil mücadele imkanı verdi. Bu mücadelede her zaman yerli, milli olan kazandı.
1946'da yapılan hileli seçim dışında, mesela CHP'nin tek başına kazandığı hiçbir seçim yoktur.
Aslında bu skor bile bu mücadelenin kesin galibinin kim olduğunu gösteriyor.
Ancak, CHP ve onun etrafında kümelenmiş merkezler, yıllar içinde devlet imkanlarıyla öylesine örgütlü yapılar, öyle girift sosyal şebekeler oluşturmuşlar ki, onca yenilgiye rağmen hala direniyorlar, kuyruğu dik tutuyorlar. Direnmeleri bir tarafa, aynı küstahlıklarına, aynı nobranlıklarına ve aynı üstten bakışa devam ediyorlar.
Adil bir şekilde, eşitlik içerisinde bir arada yaşamayı dahi kabul etmiyorlar.
Alışkanlıklarını terk etmek istemiyorlar.
Hep "efendi" kalmak istiyor ve hala dayatıyorlar.
Maalesef bu ülkenin yerli ve milli unsurları da, savaşın galibi olmalarına rağmen, bu küstahlıkları gerçek sanıyor, hala bir tür eziklik duyuyorlar.
Dayatmaya açık davranıyor.
Torbalı'da o küstahlığı yapan Asiye o çevrenin militanı işte. Ona boyun eğen Ak Partililer de diğer kesimden.
Oysa bu ülkede kıran kırana bir savaş yaşandı ve o zihniyet kesin bir mağlubiyete uğradı, uğratıldı.
Bunların ağababaları gittiler Tayyip Erdoğan'ın önünde diz çöktüler, itaat ettiler.
Peki tepede yaşananlar tabana neden yansımıyor?
Demek ki bir algı arızası var aşağıda.
Onun için buradan tekrarlayalım:
Ey bu milletin milli ve manevi değerlere bağlı unsurları...
Sen ülkenin gerçek sahibisin, boyun eğme. Sandıkta, iş hayatında, eğitim hayatında vel hasılı her alanda yendiğin çevrelerin ve odakların önünde eğilme, başını dik tut!
Ve sen ey yenilmiş, eskimiş, pörsümüş takım...
Sen bu savaşı kaybettin. Arazide bozguna uğramışken, masada hala galip pozları takınamaz, hegemon kibri gösteremezsin!
Bunu kimseye yediremezsin!
Çünkü sen bu savaşı kaybettin kardeşim!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.