EKREM DUMANLI'YI NEDEN DESTEKLEMİYORUM?
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı bana birçok bakımdan Balbay'dan daha yakın bir kimse. Onun başı da şu anda muhtelif iddialarla dertte. Bu işleri iyi bilen herkes gibi ben de Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın başına gelenlerden rahatsızım. Ancak böyle olduğum halde ve bu hallere düşmelerini hiç istememe rağmen onları hiçbir şekilde savunmuyorum. Başlarına gelen bu durumun herkesin bildiği sebeplerden dolayı Allah'ın bir takdiri olduğunu düşünüyorum.
Diğer taraftan, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını Ekrem Dumanlı'nın günler öncesinden bildiğini biliyorum. Bilmemesi imkan ve ihtimal dairesi dışında. Bu iddiamın dayanağını burada yazmayacağım ama soranlara söylerim. İşte bunun için desteklemiyorum Ekrem Dumanlı'yı. 17 Aralık'ın olacağını önceden bilen biri olarak duruma müdahale edebilir, inançlı insanları bölen bu vahim gelişmeleri durdurabilirdi. Ancak belli ki o da iktidar ihtirasıyla yanıp kavruluyormuş.
O nedenle, düpedüz bir darbenin yapılacağını bildiği halde bir cemaat imamı olarak sessiz kalmış ve Türkiye'nin bu sahneleri yaşamasına izin vermiştir.
Böyle birinin yargılanmasının basın özgürlüğü ile hiç ilgisi yoktur.
CEMAAT'İN SÖZCÜ'SÜ...
Türk basınında bir bilbord gazete çıkıyor. İki varlık sebebi var bu gazetenin: Birincisi bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na yönelik terbiyesizce manşetler atmak ve bunları bir kısmı ruh hastası okuyucularına okutmak. Diğer varlık sebebi ise, gazetelerinden kovulmuş ne kadar ahlaksız, lümpen, dili bozuk terbiyesiz, faşist ruhlu adam varsa hepsini yazar diye istihdam etmek.
Bu gazeteyi okuyanların bir kısmının ruh sağlığının bozuk olduğuna kesin eminim. Ülkesinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanımıza küfür edilmesinden bir tür haz alan insanın ruh sağlığı bozuktur çünkü. Bunlar bir de komikler ki sormayın. Bir gün İzmir'de bir pastanede orta yaşlı bir kokana kadın Cumhurbaşkanımıza hakaret eden manşetin yer aldığı bu gazeteyi tam iki buçuk saat bilbord gibi açık tutarak sessiz propaganda yaptı. Bunu gözlerimle görmesem inanmazdım.
Tüm bunlar beni çok ilgilendirmediği halde yazmamın sebebi şu: Dün cemaat televizyonlarına bakarken bir de ne göreyim: Ekranda fon olarak o malum gazete durmuyor mu. Hem de saatlerce. Cemaatin sözcüsü olarak.
O zaman anladım ki söylenenler doğruymuş, bu gazetenin bir cemaat icadı olduğu söyleniyordu, öyle olduğu dün görüldü.
Ne cemaatmiş be...
BU CHP ADAM OLMAZ!
CHP ıslah olmaz bir parti. Şimdi başında da bir tuhaf adam var ki sormayın. Adam İzmir'e, parti teşkilatına ve CHP'li belediyelere İzmir'in 120 yıllık sembolü Yeni Asır'ı 'okumayın' demek için geliyor, iyi mi?
Türkiye'nin güvencelerinden biri olan CHP'nin içini boşaltıyor, Atatürkçü ve millici unsurları tek tek ve sistematik olarak tasfiye ediyor, yerlerine iğdiş olmuş, mezhepçi, gayri milli unsurları yerleştiriyor.
İşte en son marifeti CHP Genel Merkezi'nin: Türk siyasetinin en saygın milletvekillerinden Prof. Dr. Bilgül Ayman Güler'i ihraç kararı aldılar.
Yani CHP'den atacaklar. Yani bir sağlam Atatürkçü'yü daha eksiltecekler.
Neden? "Paralel yapı ile 30 Mart'ta CHP olarak ittifak yaptık" dediği için.
Yani herkesin bildiği gerçeği cesurca söylediği için.
CHP'nin başındaki kişi demokrasi filan deyip duruyor, gülünç oluyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.