MUHAFAZAKARLIK..

Dünyanın medeniyet sahibi bütün ülkelerinde muhafazakarlık çok ciddi bir dünya görüşü ve arka planı sağlam bir fikir ve felsefedir.
Köklü gelenekler üzerine binlerce yıl denenmiş davranışlar ve tutumlar muhafazakar düşünceyi sadece bir sosyal kodlama kaynağı olarak ortaya çıkarmaz, aynı zamanda bir siyasi evren oluşmasına da zemin hazırlar. O nedenle derin bir kültür ve tarih yapılanması olan olan ülkelerde güçlü muhafazakar siyasi partiler hayat bulmuştur.
Muhafazakarlıkta semboller diğer dünya görüşlerine göre çok önemlidir ve hatta zaman zaman tarif edicidir. Bu nedenle alışkanlıklar, ritüeller, semboller muhafazakar dünyada bir tür değer taşıyıcısı rolü oynarlar.
MUHAFAZAKARLIK BU DEĞİL!
Muhafazakarlığın semboller dünyasının şöyle bir durumu vardır: eğer semboller, kendi mesajlarının dışında başka frekanslar yaymaya başlarsa, orada sorun üreten bir tetikleyiciye dönüşebiliyor.
Demokratik bir fikrin geleneksel sembolleri bir süre sonra radikal bir savrulmanın tekeline geçebiliyor.
İşte şu resme bir bakın: Batman'da insanlar güzel bir iş yapıyorlar. Alimler ve Medreseler Birliği "78 Kızımız Alime Oluyor" adlı bir program kapsamında bir tören düzenliyor. Bu elbette hayırlı bir faaliyet, kim ne diyebilir? Ancak, kızlara giydirilen kıyafetlere bir bakalım: bu kıyafetlerin muhafazakar ve hatta dindar kesimleri temsil değeri nedir? Bu toprakların Müslüman kadın kıyafetleri arasında burka türünden yüzü de kapatan bir tarz var mıdır? Ben bilmiyorum böyle bir örtünme geleneği olduğunu.
Sorulabilir, "ne yani insanlar istedikleri gibi giyinemez mi?". Benim açımdan hiç sorun yok, ancak siz kendinizi muhafazakar dünyanın insanı görüp sonra da bu toprakların muhafazakarlığında yeri olmayan bir kıyafeti dayatırsanız, işte bu "sapma" dır ve yozlaşmadır.
İslam'ın öngörmediği bir giyim ve örtünme tarzı benim açımdan aşırılıktır ve bana öğretilen şudur ki, "Allah aşırı gidenleri sevmez".
AK PARTİ'NİN DİKKATİNE...
Daha önce bu köşeden defalarca yazdım, Kocatepe Camiinde Arapça pankartlarla gösteri yapanları ben Milli Güvenlik Kurulu'nun koridorlarında gördüm. 12 Eylül'den 6 gün önce Milli Selamet Partisi'nin Konya mitinginde, yüzleri maskeli MSP'lilerin hepsi devlet görevlisi çıktı. Hatırlayalım, 12 Eylül darbesinin bir numaralı gerekçesi 6 Eylül MSP Konya mitingiydi.
Bu tipler ne vakit memleket karıştırılmak istense fare gibi ortaya çıkarlar veya çıkarılırlar.
İşte yine piyasa yaptılar bu günlerde: Genç Müslümanlar Derneği Başkanı açıklama yapıyor. Söylediği sözlere bakın: "Kouachi kardeşlere diyoruz ki, sizler bu saldırı ile biz Müslümanların yüzlerini ağarttınız".
Alın size onlardan bir tane daha: Özgür Der diye bir derneğin başkanı açıklama yapıyor: "İslam'ın izzeti için ödedikleri bedel ve fedakarlıktan dolayı cennetiyle mükafatlandırsın İnşallah".
Katiller için söylüyor bu sözleri.
Bununla kalsa iyi, cadde ve meydanlarda Bin Ladin ve Paris cinayetlerinin faillerinin resimleriyle dolu pankartlar açarak "Tehdit ediyoruz" yazılarını teşhir edenler birden bire çoğalmaya başladı.
Ensar Kardeşlik Platformu'ymuş bunu yapan.
Bütün bunlar gözümüzün önünde oluyor ve malum medya tüm bu görüntüleri Ak Parti'nin muhafazakarlığı gibi sunmaya çalışıyor.
Ak Parti ne yapıyor? Sanki bu algı operasyonunu onaylar gibi susmakla yetiniyor.
Ak Parti'nin bir şey söylemesi lazım: bu muhafazakarlık senin muhafazakarlığın mı? Bu sözler, bu simgeler sana mı ait?
Sana ait değilse, onaylamıyorsan, bu dehşet verici görüntülere karşı söyleyeceğin bir iki söz yok mu?
Uyansan iyi olur Ak Parti!