Tarım şurasına genel bakış

Konuya ilişkin bu ikinci yazım.
İlkinde hazırlık dönemi ilgili çalışmaları ele almıştım. Şimdi artık Şura'nın son günündeyiz. Bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Külliye'de son değerlendirmeyi yapacak.
Pazartesi günü başlayan Şura çok kalabalık bir açılışa sahne oldu. Organizasyonu şahsen beğendim. Ancak tam da burada asıl değinmek istediğim husus Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli'nin yaptığı konuşma olacak.
TÜRKİYE'NİN PERFORMANSI
Pakdemirli'nin konuşmasını çok derli toplu buldum. Belki de benim izlediklerim arasında en özgüvenli ve mesajı iyi tanımlanmış bir hitabet şeklindeydi.
Söz gelimi bir ay kadar önce İstanbul'da Dünya Gıda Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda Pakdemirli'nin konuşması tatmin edici değildi. Oysa Tarım Bakanı'nın eli güçlü olmalı. Daha doğrusu öyle olmalı diye düşünüyorum. Fakat galiba özellikle sosyal medya başta olmak üzere tarım ve gıda sektörüne ilişkin kamuoyunda estirilen hava Pakdemirli'yi olumsuz etkiliyor.
Yeri gelmişken çok somut bir örnek vereyim.
Türkiye tarımsal hasıla yani bitkisel ve hayvansal üretim değeri bakımından dünyada ilk on ülke arasında. Gerçi bu aşamada TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) ile Bakanlık arasında tarımsal hasılanın hesaplanması yönünden bir çelişki var gibi gözüküyor. Çünkü TÜİK'in hesaplama yöntemine göre canlı hayvan değerinin de dikkate alınması gerekiyor.
Bu durumda hasıla rakamı 80 milyar dolara yaklaşarak, Rusya'nın da önünde 6'ncı sırayı getiriyor.
Söz konusu olgunun altını çizmemin sebebi Pakdemirli'nin bu performansı çok etkin biçimde ifade edebiliyor olmasının taşıdığı stratejik önemdir. Yine vurgulayayım, tarımsal hasıla açısından dünya altıncılığı elbette övünülecek bir şeydir ancak bu sonuç çiftçi refahı hakkında yeterince bilgi vermez. Bunlar birbirinden ayrı konulardır.
SONUÇLAR HAYATA GEÇMELİ
Tekrar Şura'ya dönersek, daha önceki yazımda Temmuz ayında toplam 21 farklı konu başlığı ile komisyonlar kurulduğunu belirtmiştim. Ben, Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) Başkanı sıfatıyla Uluslararası İlişkiler Komisyonunda görev yaptım. Bu çerçevede ele aldığımız ve üzerinde geniş müzakereler yürüttüğümüz strateji hedeflerini önümüzdeki haftalarda sizlerle paylaşacağım.
Bugünkü yazımın son sözü şöyle; yüzlerce uzman ve sektörel paydaşın aylar süren çalışması ve buradan çıkan sonuçların mutlaka yeni icraat dönemine damgasını vurması gerekiyor. Aksi halde büyük hayal kırıklığı kaçınılmaz olur...