Bir alkış da çiftçilere gelsin
Türkiye için zor, dünya için, insanlık için zor günler yaşıyoruz. Bütün ülkelerde alarm çanları çalıyor.
Küresel ekonomi maalesef bir bedel ödeyecek. Hepimiz ödeyeceğiz. Bundan kaçış yok. Tüm ekonomik kesimler zarar görecek. Ama galiba bu süreçte tarım ve gıda sektörünün stratejik önemini daha iyi algılamaya başladık. Çünkü çiftçi üretmezse, gıda olmaz, gıda olmazsa hayat olmaz! Peki içinde yaşadığımız bu çok sıkıntılı günlerde sektör temsilcileri neler söylüyor? Bugün onları dinleyelim.
TARIM SEKTÖRÜNE DESTEK
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Tevfik Türk, "Tarım, çalışması durdurulamayan tek sektör. Gıda ve su insanlar için en önemli ihtiyaç maddeleri.
Geçtiğimiz günlerde de gördük ki toplumsal panik anlarında insanlar marketlerde öncelikle gıda maddelerine yoğun ilgi gösterdiler ve hepimiz evimize gıda maddeleri aldık.
Üstelik bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız için iyi ve dengeli beslenmemiz gerektiği sürekli olarak vurgulanmakta. Bunu gerçekleştirebilmemizin tek yolu da taze meyve sebzelere ulaşabilmemiz. Ancak 'Ekonomik İstikrar Kalkanı' adı ile devreye girecek 100 milyar TL tutarındaki 19 maddelik tedbirler paketi açıklanırken, alınan önlemler arasında tarım sektörüne yer verilmemesi çok önemli bir eksiklik," diyor.
DÜNYA İÇİN SON DERS
İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Gökhan Özdemir, "Dileriz bu salgın son dersimiz olur. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 22 Mart Dünya Su Günü ve 23 Mart Meteoroloji Günü. Ne yazık ki dünya olarak bunları kutlamaya artık yüzümüz kalmadı. Bundan sonra ormanların, doğal su kaynaklarının, sağlıklı havanın ve iklimin korunmasının hep birlikte takipçisi olalım.
Biz İzmir Veteriner Hekimleri Odası olarak tüm üyelerimizle birlikte aldığımız eğitim gereği doğaya ve tüm canlılara saygılı olmanın önemini biliyor ve yaşanabilir bir dünya için emek harcayan herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz. Doğaya ve canlılara saygılı, sağlıklı günler dilerim," mesajını veriyor.
GIDA EGEMENLİĞİNİN ÖNEMİ
Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İ. Uğur Toprak, "Pandemi ilan edilen bu virüs ile ilgili kendimizi korumanın en iyi yollarından biri vücut direncimizi yüksek tutabilmek. Burada iki kavram ön plana çıkıyor. Gıda güvencesi: Sağlıklı ve faal bir yaşam sürdürebilmek için, herkesin her an ekonomik ve fiziki açıdan yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi. Gıda egemenliği:
Öncelikli olarak yerli üretime dayanmayı, bu bağlamda özgün ulusal tarım politikaları uygulayabilmeyi ve iç pazarları her türlü uluslararası olumsuz etkiden koruyabilmeyi öngören bir anlayışı ifade eder. Yaşadığımız bu süreç aslında Gıda Egemenliği kavramının ne kadar da önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmakta," şeklinde konuşuyor.
TARIM BİZİ HAYATA BAĞLIYOR
İzmir Tarım Grubu (İTG) Sözcüsü Dr. Pınar Nacak ise, "Evet aç kalma ihtimalinden korktuk. Yeterli ve iyi beslenememekten, bağışıklık sistemimizin zayıflamasından korktuk.
Tohumun, toprağın, suyun önemi ortaya çıktı. Kendine yeterli olmanın, yerli ve milli üretimin önemi daha çok ortaya çıktı.
Geleceğin en stratejik sektörünün 'Tarım' olduğunu bir daha anladık. Tarım bizi hayata bağlar. Yeterli ve dengeli beslenmeyle bize iyi bir yaşam sunar. Sağlıkçılarımız bizim için çok önemli. Onları ayakta alkışlıyoruz. Ama bir gün, bir alkışımız da üreten çiftçilerimize olsun," ifadesinde bulunuyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.