İzmir tarımla yükselecek
Bu öyle gelişigüzel söylenmiş bir söz değil. Arka planı var, derinliği var. Yani tarihi, coğrafi, kültürel, ekonomik, lojistik ve ekolojik dayanakları var. Ben şahsen fırsat buldukça bu konulara ayrıntısıyla girmeye çalışıyorum. Yüz elli yıl kadar önce tarım ürünleri ihracatı ile başlamış ekonomik hareketliliğin, artık yeni ve büyük bir sıçramaya ihtiyacı olduğunu vurguluyorum. Söz konusu yenilikçi (inovatif) sıçramanın aslında 'ekonomik ve kültürel bir dönüşüm' anlamına geleceğini ifade etmek istiyorum. Bu büyük 'dönüşüm'ün de ancak Hollanda'da örneğini gördüğümüz, 'Gıda Vadisi' (Food Valley) projesinin İzmir bölgesi için tasarlanmasıyla ortaya çıkabileceğine ısrarla dikkat çekme çabası içindeyim.
YENİ BİR HİKAYE YAZALIM - Şimdi bu girişten sonra geçtiğimiz hafta yapılan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısına geliyorum.
İTB'nin, Ege İhracatçı Birliklerinde (EİB) olduğu gibi çok değerli ve iyi yetişmiş bir profesyonel kadrosu bulunuyor. Yine EİB'te olduğu gibi çok vizyoner ve dünyaya açık bir yönetim mekanizması mevcut.
Bunlar büyük avantaj ve fazlasıyla iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Sadede gelirsek, bakınız, Meclis üyelerine hitaben konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ne diyor: "Bu dönemin kazananlarından olmak için ekonomideki sürtünme kuvvetini azaltacak, bizi içinden değer zinciri geçen bir çekim merkezi yapacak bir yol izlemeliyiz. Bunun için bütün dünyanın, özellikle de katma değer yaratanların satın alacağı çok katmanlı yeni bir hikâye yazmamız gerekiyor. İzmir aynı zamanda tarımsal üretim ve ticaretin başkenti ve yönlendiricisi konumunda.
Bu anlamda kurumlar arası işbirliği hayati önem taşıyor."
GÜVENLİ YATIRIM ORTAMI - İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, "Pandemi hayatımızda çok şeyi değiştirdi. Değişen dünyada insanlar kabuğuna çekilip dijital dünyaya yönelirken ülkeler de farklı stratejiler geliştirmeye başladı. Dışarıya mal ihraç etmek zorlaşırken, yabancı yatırımcıyı da doğrudan yatırıma çekmek ya da yeniden yatırıma döndürmek ayrı bir problem haline geldi. Bu amaçla hem finansal hem fiziksel anlamda yabancı için güvenli yatırım ortamını yaratmalıyız," diyerek önemli tespitler yapıyor.
İTB'nin aylık olağan meclis toplantısına konuk olarak katılan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen ise yeni ama beklediğimiz mesajlar veriyor. Peki burada neden, 'beklediğimiz' ifadesini kullandım?
İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON - Lütfen dikkat buyurunuz! İzmir ilinin tarım ve gıda envanteri çok ama çok güçlü. Yetişmiş ve iyi eğitimli insan gücü dahil büyük potansiyeli olan bir tarım ve gıda sektörüne sahip. Öyleyse nedir ihtiyacımız derseniz, bu çok güçlü tarım ve gıda envanterini tamamen Ar-Ge ve inovasyon odaklı yeni bir vizyonla yönetecek ve yönlendirecek bir işbirliği ve koordinasyon ortamının sağlanması.
İşte burada Mustafa Özen'in stratejik rolü devreye giriyor ve şu sözleri söylüyor: "İzmir'imizin tarım ve gıdada marka değerini daha da yükselteceğiz. İl Müdürlüğümüz koordinasyonunda yapılacak proje ve çalışmalar için Borsa'nın da aralarında yer alacağı, tüm paydaşları buluşturacak bir kuruluş/komite oluşturacağız. Komitenin düzenli periyotlar halinde bir araya gelerek projelerle ilgili etkin işbirliği sağlanması konusunda çalışma yürüteceğiz." Haftaya devam edeceğim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Tarım fuarlarının geleceği ne olacak? (03 Ağustos 2020)
- Genç çiftçiler neredesiniz? (23 Temmuz 2020)
- Genç çiftçi tanımı için yaş aralığı nedir? (17 Temmuz 2020)
- Neden İzmir’de bir peynircilik araştırma enstitüsü kurulmalı? (2) (09 Temmuz 2020)
- İzmir’de peynircilik enstitüsü kurulmalı (02 Temmuz 2020)