Su ürünleri tüketimi nasıl artış gösterecek?
Önce sektör hakkında güncel bilgileri paylaşayım. Türkiye'de su ürünleri üretimi 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 33,1 artarak 836 bin 524 ton olarak gerçekleşti. Üretimin yüzde 44,8'ini avcılık yoluyla elde edilen deniz balıkları, yüzde 6,8'ini avcılık yoluyla elde edilen diğer deniz ürünleri, yüzde 3,8'ini avcılık yoluyla elde edilen iç su ürünleri ve yüzde 44,6'sını yetiştiricilik ürünleri oluşturdu. Su ürünleri avcılığı 2019 yılında yüzde 47,5, yetiştiricilik ise yüzde 18,7 artış gösterdi.
Avcılık yoluyla yapılan toplam üretim 463 bin 168 ton olurken, yetiştiricilik üretimi ise 373 bin 356 ton olarak gerçekleşti. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 52, iç su ürünleri avcılığı yüzde 4,8 arttı. 2002 yılında 61 bin ton olan yetiştiricilik üretimi 2019 yılında 373 bin tona ulaştı. Yetiştiricilik yapan işletme sayısı 2002 yılında bin 245 adet iken bugün iki bin 127 adede yükseldi.
■ SEKTÖREL PERFORMANS ÇOK İYİ
- Deniz balıklarının türlerine göre dağılımı incelendiğinde, hamsi balığı 262 bin 544 ton ile en yüksek miktarda avlanan balık oldu. Hamsiyi 38 bin 78 ton ile çaça ve 19 bin 119 ton ile sardalya takip etti. Kişi başına ortalama su ürünleri tüketimi 2019 yılında yüzde 2 arttı.
Kişi başına ortalama su ürünleri tüketimi 2018 yılında 6,14 kg iken, 2019 yılında yüzde 2 artarak 6,26 kg olarak gerçekleşti. 2002 yılında 27 bin ton olan ihracat, 2019 yılında 200 bin tona, değer olarak da 97 milyon dolardan 1,03 milyar dolara çıktı. 2002 yılında 23 bin ton (19 milyon dolar) olan ithalat ise 2019 yılında 91 bin ton (189 milyon dolar) olarak gerçekleşti.
Türkiye bu alanda net ihracatçı ülke konumunda.
Ülkemiz adına bu sektörel performansı ciddi bir başarı olarak görüyorum.
■ KARADENİZ SOMONU
- Türkiye'ye 2019 yılında 1 milyar 38 milyon dolar döviz kazandırdıklarını belirten Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, "Türkiye su ürünleri sektöründe hem ihracatı artırmayı hedefliyor hem de Türk insanının balık tüketimini yıllık 15 kg'a çıkarmayı amaçlıyoruz" diyor. Kızıltan, "Türkiye'de üç tarafımız denizlerle çevrili, denizlerimizin binde birinde su ürünleri üretimi yapıyoruz.
Su ürünleri üretiminde geç kalmışız. Bu açığı kapatmak için çalışmalar yürütüyoruz.
Yeni türler üretmek için Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz.
Türk somon balığı ürettik, Karadeniz suyunun yapısı nedeniyle Norveç somonundan daha kaliteli somon balığı üretir hale geldik. Yanı sıra alabalık, çipura ve levrek ihracatında büyük başarımız var. Bugün 80'in üzerinde ülkeye ihracat yapar konumdayız" diye konuşuyor.
■ TÜKETİM ÇOK AZ -
Yanı sıra Ege Su ürünleri ve Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit şu güncel bilgileri paylaşıyor:
"Türk levreği 162 milyon dolarlık ihracat tutarıyla yine tüm dünyanın gözdesi oldu.
Türkiye çipura balığının ihracatından 147 milyon dolarlık döviz elde ederken, alabalık ihracatı 58 milyon dolar, orkinos ihracatı 26 milyon dolar olarak kayıtlarımıza geçti. Türk su ürünleri sektörünün son yıllardaki Ar- Ge çalışmaları sonrasında geliştirilen türlerden Karadeniz somonu 9,3 milyon dolarlık, kaya levreği ise;
3,5 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaştı." Ancak benim özellikle üzerinde durmak istediğim husus; balık, içerdiği protein, yağ, vitamin ve mineral madde içeriğiyle çok yüksek değerli bir gıda olmasına rağmen yurt içi tüketim neden bir türlü kayda değer bir artış göstermiyor? Oysa bu alanda çeşitli çalışmalar da yapıldı ve kampanyalar düzenlendi ama yine de hâlâ dünya ortalamasının (16 kg.) altındayız. Su ürünlerinde iç tüketim nasıl artar, bunu mutlaka daha geniş tartışmalıyız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.