Beyaz altında primin önemi

Bu gerçeği tekrar tekrar yazmakta fayda var. Pamuk çok yüksek katma değerli bir ürün. Ama 'Beyaz Altın'da sorun yaşıyoruz. Öyle ki geçen yıl 580 bin hektar olan pamuk ekim alanı bu yıl 350 bin hektara geriledi. Bu konuda elbette çok sayıda sebep sıralanabilir ancak kanaatimce en önemli unsur pamuk primi olarak gözüküyor. Üç yıldır fark ödemesi desteğinin 80 kuruş düzeyinde kalması çiftçi üzerinde caydırıcı etki yapıyor. Bugün sizlerle sektörde üç önemli ismin görüş ve önerilerini paylaşmak istiyorum.

SİYASİ İRADE DEVREYE GİRMELİ -
Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) Başkanı Bertan Balçık, köşemize gönderdiği açıklamada şöyle diyor: "Aslında çözüm noktasında kısa vadede yapılması gerekenler belli!
Burada da siyasi iradenin devreye girmesi gerekiyor. Çözümlere bakalım; Pamuk primi en kısa zamanda 1,20 lira olarak açıklanmalı. İç piyasadaki fiyatların daha fazla düşmemesi için, gerekirse ithalat bir süreliğine durdurulmalı. Ortada herhangi bir fiyat ya da ödeme günü olmadan, çırçır fabrikalarının lif pamuklarını, bedelsiz olarak tekstilciye emanete göndermeleri yasaklanmalı. Diğer ürünlerde olduğu gibi, lif pamukta da dünya fiyatından müdahale alımı yapılmalı." Ben şahsen, Bertan Balçık'ın, 'siyasi irade devreye girmeli' ifadesini son derece önemsiyorum. Bu çerçevede İzmir, Manisa ve Aydın başta olmak üzere Adana, Hatay ve Güneydoğu milletvekilleri beyaz altın pamuğa sahip çıkmalı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin elini güçlendirmeliler. Tam 21 yıldır söylüyorum. Pamuğun arkasında hak ettiği siyasi güç yok. Dolayısıyla özellikle ilgili bölge milletvekillerine büyük sorumluluk düşüyor.

PRİM MİKTARI ÇOK ÖNEMLİ - Yine köşemize Hatay'dan mesaj gönderen Antakyalı üçüncü kuşak önder çiftçi, ziraat mühendisi ve Antakya Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Mıstıkoğlu şunları söylüyor: "Beyaz altında destekleme tutarı 0,80 TL/Kg son üç yıldır aynı kaldı. Girdiler 2- 3 kat arttı. Pamuk eken çiftçiler para kazanamayınca, başka ürünlere yöneldiler ve ekim alanları azaldı.
Bu yıl da gerekli olan önlemler alınmaz ise seneye ekim alanları daha fazla azalacak ve ithalata ödenen döviz miktarı artacaktır.
Yunanistan pamuğu ithal ederek Yunan çiftçisine verilen destek, yerli ve milli Türk çiftçilerinden esirgenmemeli görüşündeyim." Bakınız burada da aynı tespiti görüyoruz. Genelde prim diyoruz ama aslında fark ödemesi olarak 80 kuruşun çok yetersiz kaldığı çok açık. Yeri gelmişken, şunu söylemek isterim. Bütün Karadeniz bölgesi milletvekilleri fındığa sahip çıkıyor, bu çok doğal ve iyi bir şey. Fındık tabii ki çok önemli bir tarımsal ürünümüz, ancak pamuk da öyle..
PAKDEMİRLİ'DEN SON HAMLE
- Bu iki özel mesajın yanı sıra, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar'ın da yaptığı açıklamaya kısaca değinmekte fayda var. "Türkiye'de, pamuk üretiminin tüketimi karşılama oranı yüzde 60'da kalıyor" diyen Bayraktar, "2019 yılında yaklaşık 935 bin ton lif pamuk ithalatına 1,6 milyar dolar döviz ödendi. Türkiye toprakları pamuk üretimine elverişlidir ve Türk çiftçisi ülke ihtiyacını sağlayacak hatta ihracat yapacak çalışma azmine sahiptir. 2017 yılından itibaren kilogramda 80 kuruşa çıkarılan prim desteği 1 lira 50 kuruşa yükseltilmelidir. Primde dekar başına 500 kilogramlık verim üst sınırı uygulaması kaldırılmalıdır," şeklinde konuşuyor.
Sonuç itibarıyla, ben Bakan Bekir Pakdemirli'den son bir hamle bekliyorum. Bunu 'kriz habercileri'nin çok uzağında bir kişi olarak samimiyetle ifade etmekteyim.