Yeşil mutabakat ve tarım sektörü
Önce, "Yeşil Mutabakat" nedir ve ne anlama geliyor, bunu görelim;
"11 Aralık 2019 tarihli 'Avrupa Yeşil Mutabakatı - EU Green Deal', iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda Avrupa Birliği'nin (AB) önceki taahhütlerini daha geniş ve daha etkili bir şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlayan bir yol haritasıdır." Ancak mutabakatın önemli boyutu çevresel sorunları AB'nin tek başına çözmesinin zor olacağından hareketle AB'nin işbirliği içinde olduğu ülkelerden de bu kurallara uymasını bekleyecek olması. İşte söz konusu beklentinin Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiği bölüm de burası. Bu çerçevede Ticaret Bakanlığı, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile getirilen düzenlemelere uyum amacıyla Yeşil Mutabakat Eylem Planı'nı açıkladı. Planın Sürdürülebilir Tarım Hedefi başlığında, 11 eylem yer alıyor.
EYLEM PLANI - Açıklamada, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyum konusuna vurgu yapılırken, bir yandan da Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş'un şu ifadelerine yer veriliyor: "Eylem Planı, ülkemizin küresel tedarik zincirlerine sağladığı entegrasyonun güçlendirilmesi ve yeşil yatırımların Türkiye'ye çekilmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Yanı sıra Eylem Planımız AB başta olmak üzere dünya ekonomisinde meydana gelmekte olan dönüşüm politikaları ile uyumlu, yeşil yatırımları teşvik eden, küresel değer zincirlerinin dönüşümüne katkı sağlayacak ve bu suretle katma değerli üretimi de destekleyecek bir yol haritası niteliğinde olacaktır."
KARBON AYAK İZİ - Diğer yandan Tarım ve Orman Bakanlığının da sorunun çok önemli bir çözüm ortağı olduğunu biliyoruz. Hatırlanırsa, Dr. Bekir Pakdemirli, tarım ve gıda sektörü adına daha önce şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Avrupa Birliği, 2019 yılı sonunda yeni büyüme stratejisi olarak 'Yeşil Mutabakat'ı açıkladı. Bundan sonra yapacağı her düzenlemede ve ticari alışverişte bu kapsamda belirleyeceği kuralları uygulayacağını ilan etmiş oldu. Yeşil Mutabakat ile Avrupa Birliği, 2050 yılında sera gazı emisyonlarını sıfırlamak üzere çıktığı bu yolda birçok ürüne sınırda karbon düzenlemesi getiriyor. Çok yakın zamanda özellikle tarım ürünleri ihracatımızda sıkıntı yaşamamak ve rekabet gücümüzü artırabilmek için, çevre dostu, temiz enerji kullanan, karbon ayak izi düşük ürünler ile ilgili gerekli önlemlerin şimdiden alınması gerektiğini sizlerle paylaşmak isterim. Tarım ürünlerini ilgilendiren Avrupa Birliği'nin 'Çiftlikten Çatala Stratejisi' kapsamındaki gelişmeleri ve yapılması gerekenleri sizlerle dönem dönem paylaşacağız."
SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM -
Bakan Pakdemirli'nin işaret ettiği, 'Yeşil Mutabakat ve İhracat' ilişkisinin bu süreçte ayrı bir önemi var. Nitekim Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de bu hususun özellikle altını çiziyor: "İnsanlık, daha yeşil bir dünya için çözüm arıyor. AB, Yeşil Mutabakat ile 2050 yılına kadar karbon salınımını sıfırlamayı hedeflediğini dünyaya duyurdu. 2022 yılında AB'ne ihracatta karbon vergisi ödememiz gündeme gelecek.
Bizim de bu konuda hızlı adımlar atmamız zorunluluktu. 'Yeşil Mutabakat Eylem Planı' yeşil bir dünyada yaşamamızı sağlarken, aynı zamanda rekabetçiliğimize de katkı sağlayacak." EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep ise son noktayı koyuyor: "Yeşil Mutabakat Eylem Planı'nı sadece bir iklim politikası olarak görmüyor, ekonomik ve toplumsal dönüşüm programı olarak algılıyor ve destekliyoruz. Eylem Planı"nda yer alan başlıklardan 'Sürdürülebilir tarım' bizim için öncelikli başlık olacak."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.