Bilgi kirliliği tohumculuğun en büyük sorunu
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı Yıldıray Gençer, geçtiğimiz günlerde, tohumculukta özellikle AR-GE (Araştırma - Geliştirme) faaliyetlerinin önemini vurgulayan bir açıklama yaptı.
Tohumculuk sürekli olarak araştırma, geliştirme, yenilikçilik (inovasyon) ve yatırım isteyen çok stratejik bir sektör. Bu sektörün bir özelliği daha var. Yanlış ve maksatlı bilgi yani bilgi kirliliğinin had safhada olduğu bir tarımsal faaliyet alanı...
TOHUM TARIMIN TEMEL TAŞI
- Ben de Yıldıray Gençer ile görüştüm ve TSÜAB'ın yürütmekte olduğu projeler, ARGE çalışmaları ile birlikte bilgi kirliliği sorunu hakkında ne düşündüğünü sordum. Gençer, "Tohumculuk sektörü, yaklaşık 30-35 yıllık geçmişine rağmen, genç ve dinamik yapısıyla dünya ile yarışır konuma gelmiştir. Bu başarı ivmesinin artarak devam etmesi için AR-GE çalışmalarının sürdürülebilir olması gerekiyor.
Tohum, bitkisel üretimin temel taşı. Çeşit geliştirme çalışmaları, içinde bulunduğumuz dönemin ihtiyaçlarına ve mevcut şartların geleceğe olan etkisine göre yürütülüyor.
Yetişmiş personel, teknolojik yenilikler ve kullanımı ile materyal havuzunun genişliği tohumculuktaki AR-GE çalışmalarının başarısı ile doğrudan ilişkili. Ancak, ARGE yapmak ve yürütülen çalışmaların sonucuna göre yeni çeşitler geliştirmek önemli olduğu kadar da zor, yatırım gerektiren ve uzun zaman alan bir faaliyet" diyor.
AR-GE DESTEKLERİ
- "Peki bu konuda neler yapmalı," şeklindeki soruma Gençer şu cevabı veriyor: "Ülkemizde uygulanan 3 yıllık ARGE destekleri çeşit ıslah sürelerinin uzun olması sebebiyle çoğunlukla kullanılabilir nitelikte değil. Özel sektörün çeşit geliştirme çalışmalarına ivme kazandırılabilmesi için; Ziraat Bankası tarafından kullandırılan sertifikalı tohum yatırım ve üretim kredi limitleri 50 milyon TL'ye yükseltilmeli.
Tohumculuk sektörüne özel çeşit geliştirme amaçlı 10-15 yıllık uzun vadeli kredi ve hibe desteklemeleri planlanmalı. Özel sektörün gen kaynaklarına ulaşım imkanları genişletilmeli.
Sektöre yetişmiş eleman kazandıracak eğitim programları desteklenmeli."
HİBRİT TOHUM NE DEMEK
- Gençer, son olarak kamuoyunda özellikle GDO ve hibrit tohum konularında yanlış bilgilerin yer aldığına işaret ederek şu değerlendirmeyi yapıyor: "Tarımla ilgili uzmanlığı olmayan kişiler hibrit tohumlar kötüdür, kısırdır, insan sağlığına zararlıdır gibi yanlış söylemlerde bulunuyor. Birçok insan da hibriti zararlı sanıyor. Hibrit 'melez' demektir. Bu doğada kendiliğinden de oluşabilen bir durumdur, hibrit doğaldır. GDO ise genetiği değiştirilmiş organizmadır ve ülkemizde genetiği değiştirilmiş tohum üretimi, ticareti yasaktır. GDO'da gen aktarımı yapılmakta, hibrit tohumlar ise aynı türe ait tohumların çaprazlanması yöntemiyle üretiliyor. Ben halkımıza şöyle seslenmek istiyorum; Yanlış bilgilendirmelere itibar etmeyin, hibrit tohumlardan üretilen ürünleri tüketmenizde hiçbir sakınca yoktur. Sanayicimizin yıllar süren çalışmalar sonucunda elde edilen başarılar takdir edilmeli ve halkımız ürettiğimiz tohumlara güvenmelidir."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.