Sosyal medyayı kullanan ünlüler ‘edep ya hu’

Yaz başlıyor, Çeşme, Bodrum, ünlüler, aşklar, skandallar derken geldik yazın sonuna. Dokuz günlük bayram tatilinin ardından 1 Eylül'de sezon biter ve artık Çeşme'nin de tadı çıkmaya başlar.
Eylül'de Çeşme otellerindeki indirimleri bence değerlendirin.
Alaçatı hoş, güzel, farklı, eşi benzeri yok ama bazı uygulamaları beni çok rahatsız ediyor. Örneğin çocuk kabul etmeyen butik oteller. Anne babalar için hayattaki en kıymetli varlığınızla "Bu otelde kalamazsınız" diyorlar düşünsenize.
Ama buna rağmen, Alaçatı'da hayvan dostu bir otel var birazdan bahsedeceğim.
Bayram tatili süresince illa Çeşme'ye gideceğim diyenlere nelerle karşılaşacakları konusunda uyarılarım ve tavsiyelerim olacak. Tüm yaşanan olumsuzluklar, toplumun vicdanını sarsan durumlarda bile yediğini içtiğini sosyal medya hesaplarında, inadına inadına paylaşan ünlü isimler için birkaç çift sözüm olacak.
GÖRGÜSÜZ PAYLAŞIMLAR
Sosyal medya çok önemli bir haber alma ve paylaşım aracı olarak artık vazgeçilmez bir unsur. İnsanların güzel anlarını, hatıralarını, dostluklarını ve mutluluklarını paylaştıkları bu mecrada görgüsüzlüğün ve umursamazlığın dibine vuran ünlü isimler toplumu çok çok incittiklerinin farkında bile değil. Belki farkındalar ama bu durum ne yazık ki onların umurunda değil. Normal bir vatandaş, yediğini, içtiğini, zenginliğini paylaşabilir.
Onun takipçilerinin çok büyük bir çoğunluğu kendi çevresidir ve rahatsızlık oluşturmaz. Ancaaaak ünlü, şöhreti yakalamış milyonlarca takipçisi olup da, o görgüsüzce paylaşımları yapanlara ne demeli. Yeter be kardeşim.
Ülkemizde acı veren olaylar yaşanırken, vicdanlar sızlarken, bu görgüsüz ünlü güruhu durmadı. Yurt dışı, yurt içi, yediğini, içtiğini, yani paylaşmadığını bırakmadı. Mide bulandırmanın ötesine geçtiler artık. Yaaa sizi takip eden milyonlar içinde ne şartlarda insanlar var hiç düşünmez misiniz?
GÖRDÜKLERİN SANA KALSIN
Acılar yaşanırken 'Ya ben ne yapıyorum' demez misiniz?
'Ben bu insanları incitiyor muyum?' diye düşünmez misin? "Yediğin, içtiğin senin olsun, gezdiğini, gördüğünü anlat" ne kadar önemli bir söz değil mi? Nereden nereye gelmişiz. Ben de buradan onlara şunu diyorum o zaman 'Yediğin içtiğin gözüne dursun.
Gördüklerin de sende kalsın' bu topluma nankörlük yapmayın. Edep ya hu...
EYLÜL'DE ÇEŞME ÇOK DAHA UCUZ
Çeşme 'de sezonu biraz daha uzatmak amacıyla ÇEŞTOB harekete geçti. ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, Eylül ayı ile birlikte konaklamalarda yüzde 50'ye varan indirimlerin gerçekleşeceğini anlattı. Bence de Eylül'de Çeşme ayrı bir lezzete sahiptir.
Eylül'de o meşhur rüzgar biraz daha azalır, kalabalık sona erer, mekanlar hizmette kaliteyi daha da artırır. Kafanızı dinlersiniz.
Gündüz denize girer, gece hırkanızı giyer gezersiniz. Fiyatlar daha uygundur. Yakup Demir'in dediği gibi bu fırsat kaçmaz...
HAYVAN DOSTU OTELLER
Daha önce de gündeme getirmiştim çocuk kabul etmeyen Alaçatı'daki butik otelleri.
En kıymetlinizi yani çocuğunuzu da almış tatile gidiyorsunuz, oda soruyorsunuz ve görevli ya da otelin snob sahibi "Çocuk kabul edemiyoruz" diyor. Allah Allah çocuğunuza evcil hayvan muamelesi yapılıyor, iğrenç bir durum, ırkçılığın da ötesinde.
Hiçbir yetkili de bu duruma ses çıkartmıyor. Yönetmelik falan beni ilgilendirmez, bu ırkçılığın daniskasıdır bence. Tamam böyle oteller var ama bir de tam tersi olan oteller de var. Örneğin Alaçatı'daki 'Mayko Ev Otel' İzmir cemiyet hayatının tanımış isimlerinden İrem Moralı bu otelin işletmesini yapıyor. Bırakın "Çocuğunuzla konaklayamazsınız" demeyi, evcil hayvanınızla bile tatilinizi yapabiliyorsunuz.
İşte görmek ve yazmak istediklerimiz böyle şeyler. İrem, alkışlar sana ve otele. Bravo...
BAYRAM TAVSİYELERİ

Bayram tatillerinde turistik bölgelere gitmek bence zulüm ama herkes bizim gibi Ege'de, İzmir'de yaşamıyor.
Bizim en uzağına 2.5 saatte ulaştığımız turizm cennetlerine yüzlerce kilometre uzaktan yıl boyu hayal kuranlar için bayram tatilleri büyük bir fırsat. Çeşme'de tatilini geçirecekler ilk olarak, otelinizin rezervasyonundan emin olun. Plaj, konser, eğlence mekanı, nereye giderseniz gidin çıkmanız gereken saatten en az 45 dakika önce yola çıkın. Klasik yemek saatlerinin dışında restoranlara gidin, marka olan güvenilir yerlerde yemek yiyin, çok iyi servis, huzur, kafa dinlemek, boş otopark yok. Hizmet alacağınız işletmelerden de çok ilgi beklemeyin.
İyi bayramlar...