İzmir Milli Kütüphanesi 100 yaşında
Kütüphanecilik zor iştir, bilgi, uzmanlık ve her şeyden önce para ister. İzmir Milli Kütüphanesi devlete yük olmadan çalışan bir kurumdur. Milli Kütüphane Vakfı tarafından yönetilir. Bu vakfın bir takım emlak ve kira gelirleri vardır.
Milli Kütüphane, köklü ve zengin bir kurumdur. Sebepleri şudur: 1- Burası "Derleme Kanunu"ndan yararlanan 6 kütüphaneden biridir. 1934 tarihli bu kanuna göre, Türkiye'de basılan bütün kitaplardan bir nüshası İzmir Milli Kütüphanesi'ne gönderilir. Doğrusu bu büyük bir imkandır.
ZENGİN KÜTÜPHANE
2- Milli Kütüphane'de 1912'den beri İzmir'de çıkan gazete ve dergileri bulmak mümkündür. 1850'lerden sonra İzmir önemli kültür merkezlerinden biriydi. Fikir ve basın hayatı çok zengindi. Günlük gazeteler, haftalık ve aylık dergiler çıkardı. İşte bütün bunları Milli Kütüphane'de bulmak mümkündür.
1928'e kadar Osmanlı harfleriyle çıkan bu gazete ve dergilerden yararlanarak tezler yapıldı. Ömer Faruk Huyugüzel bu malzemeye dayanarak ciddi çalışmalar ortaya koydu. "İzmir Fikir ve Sanat Adamları" kitabı bunun bir örneğidir.
Milli Kütüphane'de Türkçe, Arapça ve Farsça dillerinde dört bin yazma eser vardır. Rahmetli arkadaşım Prof. Ali Yardım üç yıl boyunca bunlar üzerinde çalıştı ve "İzmir Milli Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu" adıyla dört cilt halinde basıldı (1992).
BİR İZMİR RÜYASI
100. kuruluş yılı dolayısıyla İzmir Milli Kütüphanesi 8-12 Ekim tarihleri arasında bir dizi etkinlik düzenledi. Ben bunlardan birine katıldım: Bir İzmir Rüyası II (Şiirlerle, Şarkılarla İzmir).
A. Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde icra edildi. Burayı, Güzelyalı'da eskiden troleybüs deposu diye bilinen yerde İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptırdı. Tek kelimeyle muhteşem bir mekan. Sanat ve kültür faaliyetleri için harikulade bir yer. İzmir'in bir zenginliği. Yeterince işlevsel mi, ne kadar istifadeye sunuluyor, emin değilim.
Bir İzmir Rüyası II, Anadolu Filarmoni Orkestrası eşliğinde icra edildi. Konu, Yılmaz Karakoyunlu'nun hazırladığı bir metne bağlı. Ana tema şiir ve müzik. İzmir'in en eski tarihinden Homeros'tan başlıyor, günümüze kadar geliyor. İyi hazırlanmışlar.
Tıklım tıklım dolu salonda bolca şiir dinledik. Çeşitli şairlerden, Yunus ve Akif'ten dizeler vardı. Atilla İlhan ve Nazım Hikmet şiirleri ağır basıyor. Sunuculardan Milli Kütüphane Başkanı Ulvi Puğ, Nazım'ın şiirlerini duyarak ve duyurarak okudu. Baletle balerinden, Zeybek'ten kısa gösteriler seyrettik.
Bedia Akartürk vardı. Filarmoni eşliğinde halk müziği söyledi. Renk kattı, bülbül kasidesini okudu. Volüm yüksek olmasa ve selamlama seremonilerini abartmasa daha iyi olurdu.
Sayın Karakoyunlu'dan şunu bekleriz: Türk Müziği Korosu eşliğinde sunulacak yeni bir İzmir Rüyası-III metni hazırlamalı. Bu alan oldukça zengin ve kendi besteleri de var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.