İzmir'de Sa'dilik
Bunun dışında geniş halk kitlelerine hizmet sunarlardı. Bu hizmetlerden biri de sağlık alanında idi. Buralar bir tür psikolojik tedavi ocağıydı. Çeşitli tekkelerin farklı hastalık alanlarında şöhreti vardı.
SAĞLIK HİZMETİ
Bitkilerden yapılan özel merhemler bazı hastalıkların tedavisinde kullanılırdı. Bunun çok eski bir geleneği vardır. Bazı tekkelerin bu konuda birikim ve tecrübesi olmuştur. Sağlık kurumlarının yaygın ve yeterli olmadığı devirlerde buralara ihtiyaç duyulmuştur.
Bu kurumların asıl başarılı olduğu alan ise psikolojik ve psikiyatrik hastalıklardır. Ruh veya akıl hastalığı diye bilinen rahatsızlıkların bir kısmı biyolojiktir, bunlarda ilaç tedavisi şarttır. Bir kısmı ise psikolojiktir, telkin, terapi ve inançla tedavisi mümkündür.
İşte bu noktada tekke şeyhlerinin okuyup üflemelerinin daha etkili ve başarılı olduğu söylenebilir. Onların karizmasına ve manevi gücüne inanan hasta, tam bir güven içinde olursa iyileşme ihtimali kuvvetlidir.
Modern tıp hayli ilerledi. Buna rağmen günümüzde bile şifacılardan, duacılardan medet uman milyonlarca insan vardır. Demek ki bu bir ihtiyaçtır. Ama ne yazık ki istismara ve sahtekarlığa çok müsaittir.
Geçmişte bazı tekkeler psikolojik tedaviyi en uygun şekilde yaptılar. Paragöz olmadılar, istismar etmediler. "Biz bir vasıtayız, şifa Allah'tandır" dediler. İstismar etmeye inançları ve pozisyonları izin vermezdi. Aksi halde asıl işleri olan insan eğitiminde başarılı olamazlardı.
İşte Cibavi, başta akıl hastalıkları olmak üzere, bazı rahatsızlıkları tedavi etmiştir. Bu tür uygulamalar Sa'diyye tarikatinde bir gelenek olarak olarak devam etti.
ŞEYH M. VEHBİ
İzmir'deki Sa'dilik'le ilgili 19. asra ait bilgilerimiz var. Şeyh Muhammed Vehbi (ö. 1885) bu şehirde hizmet vermiş bir Sa'didir. Kendisi alim bir biriydi. Önce Teselya Yenişehir'de müderrislik yaptı.
Teselya bugün Yunanistan'ın ortasında tarihi bir şehirdir. Osmanlı'nın önemli merkezlerindendi. Larissa/Yenişehir buranın mühim beldelerinden idi. İzmir'de oradan göçüp gelmiş aile çoktur.
M. Vehbi 1871'de İstanbul'a geldi. Abdülhamit kendisine ilgi gösterdi. Sultan Reşad'a Farsça okutmaya başladı. Bir süre sonra onunla olan yakınlığı göze battı. İzmir payesiyle Yenişehir'e gönderildi. Yunan işgali başlayınca İzmir'e geldi burada çeşitli camilerde Mesnevi okuttu. Halkın büyük ilgisini kazandı. İki bin dolayında mürid yetiştirdi. Şairdi basılmış Divanı vardır.
M. Vehbi vefat edince vasiyeti gereği Emir Sultan haziresine gömüldü. Mezar taşı kitabesi kayıtlara geçmiştir. Emir Sultan haziresinde S. Hüseyin Sıdkı adında bir başka Sa'di şeyhi daha yatmaktadır (ö. 1918).
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.