Mehmet Demirci

Şeyh Nureddin Efendi

İzmir Mevlevihanesi'nin en aktif ve renkli siması Şeyh Nureddin Efendi'dir. 1870-1920 yılları arasında yaşadı. Halil Dede'nin oğludur. 32 yıl postta kaldı. İlköğreniminden sonra özel dersler aldı. Farsça'yı Hoca Fikri Efendi'den öğrendi.
Nuri Efendi, 18 yaşında iken, Konya Mevlevi şeyhi, Çelebi Sadreddin Efendi tarafından İzmir Mevlevihanesi'ne şeyh tayin olundu.
Sultan Abdülhamid ve Meşrutiyet devirlerinde şeyhlik görevi dışında şair, bestekar, fikir ve sanat adamı olarak da dikkati çeker. Bütün bu yönleri ile payitahtın da dikkatini çekmiş olmalı ki, postnişinliğinin 8. yılında "üçüncü rütbeden Mecidi Nişan" ile taltif edilmiştir.
Bununla birlikte, iki yıl sonra bir jurnal sonucu yine, Abdülhamid zamanında Bitlis'te bir yıldan fazla sürgün hayatı yaşamıştır. Nureddin Efendi'ye bu sürgün çok ağır geldi. Bu üzüntüyle kabuğuna çekildi, II. Meşrutiyetin ilanına kadar küskün bir hayat yaşadı.
GÖNÜLLÜLER ALAYI
"İzmir Mevlevihanesi, bu şehrin musiki hayatına bir canlılık getirdi."
1908 Meşrutiyetinden sonra Mevlevi postnişini olarak, iktidardaki İttihat ve Terakki'nin İzmir'deki bazı faaliyetleri içinde yer aldı. Ege Bölgesi'ndeki medreselerde uygulanan eğitim sisteminin iyileştirilmesi için kongrelerde o da vardır. Bu toplantılar Manisa, Aydın ve İzmir'de yapıldı.
Birinci dünya savaşı sırasında Şeyh Nuri, bir Mevlevi gönüllüleri grubu toplayarak cepheye gönderdi. Bu grup Konya'ya ulaşıp, başka yerlerden gelen, başta Mevleviler olmak üzere çeşitli tekke mensubu gönüllülerle birleşti.
MUSİKİ MERKEZİ TEKKE
Şeyh Nuri zamanında İzmir Mevlevihanesi'nin, bu şehrin musiki hayatına bir canlılık getirdiği görülüyor. Halit Ziya Uşaklıgil'in yazdıkları içinde İzmir Mevlevihanesi ile ilgili bilgiler yer alır. Uşaklıgil (1868-1945), 12-24 yaşları arasında İzmir'de kalır. Bu döneme ait hatıralarını İzmir Hikayeleri kitabında yazmıştır. Şöyle diyor:
"Saz aleminin en güzidelerinden birisi İzmir Mevlevihanesi'nin bir dairesinde aziz muhibbim Şeyh Nuri Bey'in musiki toplantılarında vaki olurdu.
"Pederinin vefatından sonra postnişinlik makamını alan Nuri Bey, henüz pek genç idi. Belki birkaç yaş daha büyük olmakla beraber bana akran olanlar arasında idi. Pek melih, pek haluk olan bu genç çok mümtaz bir musikişinas, pek mahir bir neyzen idi."
Bu saz alemlerinin ayin ve tarikatle ilgisi olmaksızın, şehrin musiki meraklılarını bir araya getiren herhangi bir musiki meclisi şeklinde olduğu anlaşılıyor. Halit Ziya, "Tarikatler arasında Bektaşilik'ten sonra en serbest olanı Mevleviliktir" der.
Bu saz alemleri sırasında isteyenlerin içki içebildiğini söyler. Büyük odanın yanında küçük bir yerde kurulmuş masa bulunduğunu, arada bir oraya uğranılarak bir kadeh alındığını yazar.
Şeyh Nuri'nin besteleri de olmalıdır. Şimdilik iki eserinin notasını bulabildik. Birincisi güftesi de kendine ait olan Hüseyni Aşiran İlahi: "Gören sanır ki safadan sema-i rah iderim." İkincisi gene aynı makamda semai: "Meclis-i meyde sakıya bana ne gül ne lale ver."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.