Urla İskelesi
"İngilizler, Urla Limanı'nda bulunan iki vapurumuzu teslim almak üzereyken kaptanlarımız, düşman eline geçmesin diye gemilerimizi ateşe verirler. Bunu gören Urla İskelesi'nde görevli polis memuru Ali Fehmi Efendi bir sandala atlayarak gemiye çıkar, alevler ortasında birkaç topu yerinden söker, akıl almaz bir güçle omuzlar, sandala taşır ve hızla uzaklaşmaya başlar. Bu sırada düşman gemilerinden yağmur gibi gülleler atılır. Sandalın önüne arkasına düşerse de hiçbiri isabet etmez. Ali Fehmi Efendi büyük bir azimle bu topları iskele limanına çıkarır. Maksadı, daha sonra bu topların düşmana karşı kullanılmasıdır. Kahraman Türk polisi Ali Fehmi Efendi'nin ruhu şad olsun."
İskele semti ilk bakışta sıradan bir yer izlenimi uyandırabilir. Ama çabuk ısınırsınız, farklı, otantik ve dingin bir yer. Yapılaşmaya izin verilmemiş olmalı ki hiç yeni bina görülmez. Tarihi görünümlü yapıların estetik bir değeri yok. Ama olsun, kalabalıktan ve büyük şehrin kargaşasından uzak, sükunetli bir ortamı var, insanı dinlendiriyor. Eski ve terkedilmiş izlenimi veren birkaç bina var, ki tez zamanda restore edilmelidir.
Sahil boyunca balık lokantaları, büyük restoranlar dizilmiş. Mehmet Yaşin'in "Lezzet Durakları" programında meşhur ettiği katmerci de burada. Ben, abartıldığı kadar fevkaladeliğini göremedim. Tabii zevk meselesi.
Sokak aralarında daha makul fiyatlarla karnınızı doyurabilirsiniz. Her mevsimde balık ekmek veya tabakta sardalya yiyebilirsiniz. Parka bakan Nazilli Pidecisi iyi hizmet veren temiz bir yer, insanları güler yüzlü.
ŞEHİT ÇEŞMESİ
Çarşının tam ortasında, bir binanın duvarındaki susuz çeşme dikkati çeker: "1. Batarya Komutanı Yüzbaşı Kemal Bey" Yanındaki mermer levhada geniş bilgi var, özetleyelim: Yzb. Kemal Balkan, Arıburnu ve Doğu harekatı muharebelerinde bulundu, Büyük Taarruz'da 57. Topçu Alayı 1. Bt. Komutanı olarak İzmir'e girdi. 11 Eylül 1922 gecesi bataryasıyla Urla'yı kurtarmaya giderken Abdullahağa mevkiinde şehit düştü. Çeşme onun anısına yapıldı. Yıldıztepe Şehitliği'nde yatıyor.
Yunan şairi Yorgo Seferis burada doğmuş, 14 yaşında ailesiyle birlikte Atina'ya göçmüşler. 1963'te Nobel edebiyat ödülü almış. İskele'de onun ismiyle anılan sokak ve çeşitli mekanlar var. Mahallenin bitimine doğru ilerlerken, küçük bir levhada üzerinde 'Yorgo Seferis'in evi' yazısını görürsünüz.
Küçük meydandaki İskele Yahşi Bey Camisi 18. asırdan kalma, minaresi her yerden görülür. Eski Rum evleri, Seferis ve İskele Camisi. Osmanlı'dan kalma çok kültürlü ortamın güzel bir örneğini teşkil eder. İskele'nin sonundaki Tanju Okan Parkı ve heykeliyle bu belde günümüze merhaba der.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.