Mehmet Demirci

Mustafa Kutlu hikayeleri

Mustafa Kutlu'nun her yıl bir hikaye kitabı çıkar. Geniş bir meraklı kitlesine sahip. Son derece sade ve kolay okunan bir üslubu var. İnsanı can evinden yakalayan, sarıp sarmalayan bir yazış tarzı mevcut.
Televizyon ve film senaryoları yazdı. Kitaplarından bazıları filme çekildi, Uzun Hikaye bunlardan biri. Hikaye kitapları şunlar:
Ortadaki Adam, Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir, Sır, Hüzün ve Tesadüf, Uzun Hikaye, Beyhude Ömrüm, Mavi Kuş, Tufandan Önce, Rüzgarlı Pazar, Chef, Menekşeli Mektup, Kapıları Açmak, Huzursuz Bacak, Tahir Sami Bey'in Özel Hayatı, Zafer yahut Hiç, Hayat Güzeldir, Anadolu Yakası, Sıradışı Bir Ödül Töreni, Nur. (Dergah yayınları)
BİZİM İNSANLARIMIZ
Türk toplumu modernizmle yabancılaşmaya maruz kaldı. Kutlu hikayesinin felsefi arka planında bu yabancılaşmayı aşma çabası vardır. Modernite insanımızı toprağından kopardı. Bir kere topraktan ayrılış başladı mı kimlik sorunu çıkıyor, yabancılaşma başlıyor. Bu memleketin esas mayası bu ülkenin toprağında ve ruhunda gizli, potansiyel olarak varlığını devam ettiren ruh duruyor. Ne kadar yabancılaşsa da belli durumlarda millet kendi hakikatini gösterebilmektedir.
İşte Kutlu'nun hikayelerinde bu Türk insanını buluruz.
Mustafa Kutlu hikayelerinde kötülere bile bir sempati görülür. Mesela adam kötülük yapıyorsa bile insanlığını her yönüyle yitirmiş değildir. Belli bir zaman sonra hata yaptığının, günah işlediğinin farkına varır. Hacca gider, namaza başlar. Dolayısıyla Kutlu, kahramanlarının toptan batmasını istemez. Anadolu insanının hepten kötülük abidesi olduğunu da kabul etmez. O düzelecektir. Ancak Kutlu'nun sevmediği tipler mutlaka vardır. Onları hiç de hoş tasvir etmez.
Karakterlerin en büyük özelliği gerçekçi olmaları. Yani gerçek hayatta karşılaşılabilecek tipler olmaları. Kutlu'nun şahıs kadrosu çok geniş. En alt tabakadaki bir insandan yüksek kültüre ait kişilere kadar herkes hikayelere girer.
Mustafa Kutlu dünyadaki gelişmeleri çok yakından izler. Tüketim toplumu ve popüler kültürün milletimiz üzerindeki etkilerini devamlı belirtir.
TASAVVUF
Mustafa Kutlu, hikayelerinde tasavvuf düşüncesine sıkça yer verir. Onun anlattığı tasavvuf bizim esasında bildiğimiz ama açıkça anlatılmayan, gösterilmeyen bir tasavvuf. Tasavvufun devletle, ekonomi ile ilişkileri bilinir. Kutlu, 80 sonrası Özal'lı yıllarda cemaatlerin, tarikatların şirketleşmesini çok iyi anlatır. Bu sıradaki yozlaşmayı göz önüne serer.
Kutlu'nun son kitabı "Nur" adını taşır. Nur kitaptaki baş kişinin adı. Kendisi bir mimar, çok varlıklı bir ailenin iyi eğitim almış bir çocuğu. Ama mutsuz, arayış içinde. En son tasavvufa merak salar. Kitaplar okur, huzur bulamaz. Bağlanabileceği bir şeyh, bir mürşit aramaktadır.
"Aramakla bulunmaz, fakat bulanlar arayanlardır" hikmetli sözüyle o da bizzat karşılaşır. İki yazımızda Nur'un macerasına devam edeceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.