Vatan ve namus
35 yılını geçirdiği İzmir'e olan borcunu fazlasıyla ödedi. İzmir Milli Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu'nu hazırladı, 4 cilt halinde yayımlandı.
Ayrıca 20 yıl DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü'nde Epigrafi (kitabe) ve Yazma Eserlerin Çözümlenmesi derslerini okuttu. Öğrencilerine Kemeraltı'ndaki Sadrazam Hacı Salih Paşa Şadırvanı Kitabeleri, Çakaloğlu Hanı Kitabeleri, İzmir Mimari Yapılarındaki Maşallah İstifleri, İzmir Mimari Eserlerindeki Besmele-i Şerife İstifleri, Bergama Kitabeleri, Bergama Arkeoloji Müzesi'ndeki bazı Lahit Mezar Kitabelerini çalıştırdı.
Manisa, Akhisar, Kula, Selçuk, Tire, Birgi, Menemen, Bergama gibi yerlere ders ve kültür gezileri yaptı. Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki öğrencileri, bunlardan çok yararlandı.
Şöyle der: "İzmir'in, tarihi dokusu yok edilmemiş bölgelerinde; ilim, kültür ve sanat çevrelerine ışık tutacak çok miktarda değerli malzeme bulunmaktadır. Ne var ki, farkında olması gerekenler, bu işin pek de farkında değiller."
PAŞAYA MEKTUP
Bu köşede Halkapınar Şehitler Abidesi'nden sıkça bahsettim. A. Yardım'ın bu abideyle ilgili bir girişimi oldu. 13.04.2004 tarihinde dönemin Ege Ordu Komutanı Hurşit Tolon'a bir mektup yazdı. Mektubun ilgili bölümü şöyle:
"Değerli Paşam, özellikle "Vatan"ın batı bölgelerinin korunması görevi sizin omuzlarınızdadır. Fikren ve zihnen fazlaca dünyevileşir gibi olduğumuz şu günlerde, "Vatan" fikrinin, manevi değerlerimizin yaşatılmasında çok önemli bir unsur olduğu gerçeğinin ön plana çıkarılması gerekmektedir. İşte bu amaca hizmet edebileceğini düşündüğüm bir fikrimi zat-ı alinize arz etmek istiyorum:
İzmir'in Şaraphane semtinde bir "Şehitler Abidesi" vardır. Ben, planlı bir şekilde, Anadolu'daki bütün kitabeleri gördüm ve müzeleri gezdim. Söz konusu Şehitler Abidesi'ndeki iki kelimelik kitabe kadar vecizini ve anlamlısını görmedim: "VATAN VE NAMUS"! Sütun şeklinde bir mermere eski yazı celi sülüs hatla yazılan kitabe metni, sonradan altına yeni yazıyla da yazılmıştır.
İstiklal Harbi sonrasında İzmir'in kurtuluşu vesilesiyle yaptırılan bu anlamlı anıtın aynısının, orijinal haliyle, Konak Meydanı'ndaki "İlk Kurşun Hasan Tahsin Anıtı" önüne dikilmesi, İstiklal Harbi sonunda düşmanın denize döküldüğü meydanı ve ilk kurşun kavramını daha da manalandırmış olacaktır.
Bu duygularımı Büyükşehir Belediye Başkanı'na yazmayı düşündümse de, mektubun esas muhatabının Tolon Paşa olduğu hissi uyandı içimde.
İlgileneceğiniz ümidiyle gereğini bilgilerinize saygıyla arz ederim."
A. Yardım'ın bu konuda H. Tolon'la görüşmesi olmuşsa da, sanırım birkaç ay sonra 1. Ordu Komutanlığına atanarak İzmir'den ayrıldığı için, konu öylece kaldı. Ruhu şad olsun.
Mutlu yıllar dilerim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.