Kurban çeşitlemesi
"Can terkin ur canan içün
Gam yeme baş u can içün
Erkek koyun kurban içün
Olsun kılıçlar bi-gılaf" Suzi Çelebi de benzer şeyler söyler:
"Cihanda olan hemin Canan içindir
Beli, erkek koyun kurban içindir
Döşekte can çekişmek key beladır
Kılıçtan yara irmek hoş safadır
Şehidin türbesi kandilidir mah
Şehidin nur iner kabrine her gah."
Şunu demek ister: Cihanda her şey Allah içindir, erkek koyuna kurban olmak yaraşır. Kılıçla yaralanmak ne hoştur. Şehidin türbesinin kandili ay'dır, şehidin kabrine her an nur iner."
YUNUS'CA
Aslında en büyük kurban kulun kendisini, yani nefsini Allah yolunda feda etmesidir. Bu da bencillikten, kibirden, gururdan, çekememezlik ve kıskançlıktan uzaklaşmak ve bunların yerine iyi huyları koymakla olur. Her bayramda kestiğimiz kurbanlık hayvanı nefsin simgesi olarak görmeliyiz. Kurban sahibi de aslında nefsini, yani aşırı istek ve ihtiraslarını, kötü huylarını boğazladığının bilincinde olmalıdır. Bunu başarabilenler herkesle dost olur. Yunus Emre böyle düşünenlerdendir: "Yitmiş iki millete kurban ol 'aşık isen/ Ta aşıklar safında tamam olasın sadık." Şehitler bedenen ölseler bile manen diridirler. Tıpkı bunun gibi Hak sevgisiyle nefsini etkisiz hale getirip "ölmeden önce ölenler" Yunus'a göre gerçekte diridirler:
"Ey Tanrı'yı bir bilenler can Hakk'a kurban kılanlar
Ölü değildir bu canlar aşk gölünde yüze durur."
Gerçek dost olan Hakk'ın cemalini görebilmek için maddi varlığından geçmesini bilmek gerek:
"Ten nedür dostun yolunda ben anı terk etmeyem
Dost cemalin görmege gel canı kurban edelüm."
Kurban ibadetinin sembol ismi İsmail, o günkü geleneğe göre babası tarafından kurban edilmek istenmiş, fakat bıçak onu kesmemiş ve yerine Hak Taala bir koç göndermişti. Bu ödülün sebebi, İsmail'in katıksız inancı ve tam bir teslimiyet içinde olmasıydı.
Yunus bu olayı hatırlatır:
"Kurban olmayınca İsmail gibi
Kimse için gökden koç indirmeye."
Bu duygularla kurban bayramınızı kutlarım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.