‘Tuna’dan geçen atlar ve trenler’
13 Mayıs Cumartesi günü 2 sempozyum vardı. İlki Türk Ocağı, Türk Kamu- Sen ve Türk Hukuk Enstitüsü İzmir şubelerinin birlikte düzenledikleri "Tük Dünyası:
Tarih ve Gelecek Sempozyumu", Atatürk Lisesi salonunda yapıldı.
Ben sabah oturumuna katıldım. Yahya Kemal Taştan, İbrahim Maraş ve Yavuz Akpınar tebliğ sundular. Fevkalade seviyeli ve bilgilendirici idi. Bu oturumdan birkaç not:
Tanzimat, yıkılmakta olan Osmanlı için bir kurtuluş çaresi olarak görüldü. Bunun sonucunu Sadullah Paşa'nın şu beytinde görürüz:
"Hakikat oldu mecaz mecaz oldu hakikat/ Yıkıldı belki esasından eski malumat."
Anadolu'da kurulan milli devlet seküler ve milliyetçi olup, dini değerleri göz ardı etmesi bir eksiklikti.
Gaspıralı İsmail'in temsil ettiği Türk ceditçiliğinin (yenilikçilik) dini ve eğitim yönü vardır. Felsefi-tasavvufi boyutu önem taşır. Buna göre din insan içindir.
Hz. Peygamber'in sünnetini taklit değil, onu model almak gerekir. Ceditçi anlayış dinamiktir, "Her dem yeni doğarız" anlayışına uygundur.
Göktürk yazıtlarının bulunması Özbek, Kazak, Kırgız, Türkmen ve Türkiye Türklüğünü birleştirici oldu. Ruslar bunu önlemek için 1926'da Türki Cumhuriyetlere Latin harflerini mecbur etti, 10 yıl sonra ise Kiril alfabesine geçildi, fakat hepsi için farklılıklar koydu.
EDEBİYATTA TREN
Muğla Sıdkı Koçman Üniversitesi'nde Ümral Deveci'nin başkanlığında bir Metinbilim Enstitüsü var. Hazırladıkları 3 günlük "Edebiyatta Tren Trende Edebiyat Sempozyumu" 12 Mayısta Turgutlu tren istasyonunda başladı. Turgutluİzmir arasındaki tren seferinde devam etti. 2 oturumu da İzmir Alsancak garında yapıldı. Ben bunlara katıldım.
Şiir, edebiyat, sanat ve duygu yüklü saatler geçirdik. Turgutlulu Namık Açıkgöz'ün katkısı büyüktü. Alsancak DDY Müzesi'ni gezdik.
Bu vesileyle tanıdığım Turgutlu Kaymakamı Uğur Turan, Belediye Başkanı Turgut Şirin ve TCDD 3. Bölge Müdürü Selim Koçbay'ın kültürümüze gösterdikleri ilgi beni mutlu etti.
Fahri Kaplan "Tuna'dan Geçen Atlar ve Trenler" adlı bildirisinde Ali Akbaş'ın "Göç" şiirini inceledi. Konusu Almanya'ya giden işçilerimiz olan bu şiirle bitirelim:
GÖÇ ŞİİRİ
"Su serperler ya/ Gidenlerin ardından/ Dün askere/ Hind'e Yemen'e/ Bugün ekmeğe Yaban ellere/ Dönmezler de ondan/ Yoksa niye serpsinler.
Sirkeci'den tren gider/ Ona binen verem gider/ Bir kampana çalar/ Analar ağlar/ 'Oğuuuul oğul'/ Çocuklar öksüz/ Gelinler dul.
Sirkeci'den tren gider/ Evim barkım viran gider/ Biz hep atla geçtik Tuna'dan/ Böyle geçmedik/ Avrat uşak/ Biz hiç böyle geçmedik/ Beyler utansın.
Sirkeci'den tren gider/ Varım yoğum törem gider/ Tuna bizden utanır/ Biz Tuna'dan Yüzüne kapatır ellerini/ Aldırma be Tuna'm/ Yiğit çıplak doğar anadan.
Sirkeci`den tren gider/ Erzurumlu Duran gider/ Burada ezan var/ Orada çan/ Uyaaaan/ Uyaaaaan/ Uyan!
Sirkeci'den tren gider/ Bir yaldızlı Kur'an gider."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.