Kıbrıs’a hayat suyu
Türkiye'de gündemin çok hareketli olması ve her gün yeni durumlarla karşılaşmamız, bazı önemli konuların dikkatten kaçmasına yol açıyor.
Ağıralioğlu, iyi bir mühendis olmanın yanında entelektüel birikimi olan ve eli kalem tutan biridir. 477 sayfalık kitabında konu enine boyuna incelenmiş, resimler, grafik ve tablolarla ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. En az teknik bilgiler kadar Kıbrıs'ın tarihini, suya olan ihtiyacını temel kaynaklardan hareketle incelemiştir.
Ada, susuzluk çeken bir yerdir. Anlaşıldığına göre Türkiye'den giden su, Kuzey Kıbrıs için bir hayat suyu olmuştur.
Akdeniz'de Kıbrıs adası Türkiye için stratejik önemi çok fazla olan bir yerdir. Egemen güçler adayı elimizden almak için her türlü oyunu oynamaktadır. Büyük masrafa katlanarak oraya su götürmemiz hem gücümüzü göstermiş, hem de Kıbrıs ile sağlam bir su köprüsü kurmuştur. Bu köprü Kıbrıs'la olan bağımızı kopmaz bir şekilde güçlendirmiştir.
TARİHÇE
Kıbrıs'ın bizim için manevi değeri de vardır. Adanın Emeviler tarafından fethi sırasında şehit olan sahabeden Ümmü Haram'ın türbesi, Hala Sultan adıyla yaşamaktadır.
Kıbrıs 1550'den 1925'e kadar Osmanlı toprrağı idi. 35 yıllık İngiliz yönetiminden sonra 19601'ta bağımsız devlet oldu. Ada Rumlarının dayanılmaz zulümleri sonucu 1974 Barış Harekatı ile askerimiz Kıbrıs'a çıktı. 1983'te KKTC kuruldu.
TEKNOLOJİ HARİKASI
Su projesinin toplam bedeli 1,6 milyar TL'dir. Önce Anamur'da bir baraj ve gerekli tesisler yapıldı. Deniz geçişini sağlayan polietilen borular Mersin'de kurulan Fırat Plastik tesislerinde üretildi. 1600 mm çapındaki borular, deniz yüzeyinden 250 metre derinlikte ve askılarla deniz tabanına sabitlendi. 80 km uzunluğundaki boru hattı dalga, akıntı gibi her türlü hareketliliğe dayanıklıdır.
Proje içinde Kıbrıs tarafındaki tesisler de vardır. Güzelyalı Terfi İstasyonu, Geçitköyü barajı, arıtma tesisi; Lefkoşa, Girne, Gazimagusa ve Dikkarpaz Ana Dağıtım Hatları yapıldı. Suyun büyük çoğunluğu içmek için bir kısmı da sulamada kullanılıyor.
BİZ YAPTIK
Deniz içinde çalışmak daha zordur. Büyük dalgalarla ve açık rüzgarla mücadeleyi gerektirir. Dolayısıyla bunun için gelişmiş teknoloji, iş makineleri ve güçlü ekonomi lazımdır. Projenin planlanması, tasarımı, inşaatı ve işletilmesi ile; Türk mühendis, müteahhit ve işçisinin denizde ve deniz teknolojisindeki başarısı ve ülkemizin ekonomik gücü kanıtlanmıştır.
N. Ağıralioğlu'nun bu çok değerli ve lüks baskılı kitabını Kalyon çıkarmış. Ama piyasada bulunacağını sanmıyorum. Onun için DSİ veya özel bir yayınevi tekrar basmalı ve piyasaya sunmalıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.