Şehitlerimiz imanınız ve gücümüz
Afrin Harekatında verdiğimiz şehitler bağrımızı yaktı. Hele aynı anda 9 seçme askerimizin kaybedilmesi dayanılır gibi değil.
70-80 kişilik çoluklu çocuklu sivil giyimli bir grup geliyor, askerimiz havaya ikaz ateşi açar; ama aldıran yok. İyice yaklaşınca el bombası atarlar. O anda 16 kişilik komando timinden 9 tanesi şehit düşer. Hainlerin bu kadar canavarlaşıp sivilleri kalkan olarak kullanacağı hesap edilmemiştir. Belli ki, sivillere dokunulmaması için kesin emir var. Bu hain tuzak bütün Türkiye'nin içini yaktı.
Zeytin Dalı harekatının bu acılı sahneleri bir güzelliği fark etmemizi sağladı. Böylece milletimizin sağlam imanı, vatan sevgisi adeta şahlandı. Hele şehit anne ve babalarının asil ve inançlı tavırları içimizi ısıttı. Acıyla kavrulan gönüllerimize su serpti. İşte bugünlerde gazetelere yansıyan birkaç haber:
TÜRK ANNESİ
Zeytin Dalı Harekatı'nda teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Serdar Ege, memleketi Eskişehir'de, törenle toprağa verildi. Törende şehidin annesi Gülten Ege, kendisine başsağlığı dileyen subaylara "Oğlum vazifesini yaptı, mutluyum" dedi.
Gördes Kaymakamı Afrin'de tank saldırısında yaralanan 25 yaşındaki Uzman Çavuş Süleyman Dindar'ın ailesini ziyaret ederek 'Geçmiş olsun' dileğinde bulundu. Anne Zinnet Dindar ise, "Afrin'e gerekirse oğlumun yerine ben giderim. Yeter ki o pislikler temizlensin. Bizi kimse yıldıramaz. Çocuğum vatan için gitti gazi oldu. Ben oğlumla gurur duyuyorum. Bir oğlum daha olsa Afrin'e gönderirim" dedi.
İMANLI BABALAR
Afrin'de şehit olan Piyade Uzman Çavuş Besni'li Enes Sarıaslan'ın babası İmam Sarıaslan'ın sözleri: "Milletimiz sağ olsun, devletimiz sağ olsun ağlamayacağım, itlere inat ağlamayacağım, kahpelere inat ağlamayacağım, ağlamak yok, üzülüyorum ama ağlamayacağım. İnşallah başlarına yıkılır, olacak da, az kaldı."
Şu imana bakar mısınız:
Oğlunun görevini, kaldığı yerden kendisinin devam ettirmek istediğini söyleyen Şehit Babası Sarıaslan, "Allah yardımcıları olsun, Allah güç kuvvet versin. Allah, peygamber yanlarında olsun. Elimizden başka da bir şey gelmez. Elimizden dua etmek geliyor başka da bir şey gelmiyor. Beni götürseler ben de giderim oğlumun yerine. Ben gider kaldığı yerden devam ederim" şeklinde konuştu.
VASİYET MEKTUBU
Zeytin Dalı Harekatı'nın 19'uncu gününde şehit olan, 22 yaşındaki Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar'ın yazdığı mektup yürekleri dağladı. Vasiyet şeklindeki mektup şöyle:
''Kardeşim senden ricamdır, bana bir şey olana kadar sende saklı kalsın. Kardeşim bu savaş haç ile hilalin, imanla inkarın, hak ile batılın, küfür ve tevhidin savaşıdır. O yüzden anneme, babama, kardeşime, Nur'a söyleyin üzülmesinler kesinlikle, hayatlarının geri kalanını rahat geçirsinler. Anneme o istediği evi alsınlar. Dua etsin arada bir. Üzülmekle hayatını bitirmesin. Babam da Beyza da haklarını helal etsin, üzülmesinler
Nur'a söyleyin ben ona doyamadım. Ama eğer gidersem hakkını helal etsin. Üzülmesin, öbür tarafta birbirimize kavuşacağız inşallah. Beraber planladığımız gezilecek yerleri gezsin, benim yasımı tutmakla ömür geçirmesin. Aileme iyi ba
DÜĞÜN GİBİ
Harekâtın 3'üncü günü olan 23 Ocak'ta Hatay'dan Suriye'ye geçerken askerlerimiz "Düğüne gidiyoruz" diyordu.
Evet inananlar için şehitlik bir düğündür. Yüce Allah, "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın! Hayır, onlar diridirler! Rab'leri katında memnun ve mutludurlar." buyurur.
Peygamber Efendimiz de şehitlerin ahirette görecekleri nimet ve güzellikler sebebiyle tekrar tekrar dünyaya dönmek ve yine Allah yolunda şehit olmak isteyeceklerini belirtir.
Milletimizin mayası işte budur. Afrin Harekatı bunu bize bir kere daha gösterdi. Şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabır ve metanet dilerken; böyle insan malzemesine sahip bir millet olarak geleceğe ümitle bakıyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.