Hüznün sevince dönmesi
Aynı zamanda akademisyen olan Uras, Milliyet gazetesindeki köşe yazılarında ekonomi konularını halkın anlayacağı bir üslupla anlatma özelliğine sahipti. Devlet Planlama'da çalışmıştı, bu sebeple ekonomi verilerine ve istatistik bilgilerine kolayca ulaşır ve bunları ortalama insanımızın anlayacağı bir dille aktarırdı.
8.3.2017 tarihli yazısının başlığı "4.3 milyon haneye sosyal yardım" başlığını taşır.
SOSYAL YARDIMLAR
"Hükümet, çok yaygın olarak 'sosyal yardım' programı uyguluyor" cümlesiyle başlayan yazıda; 2.3 milyon eve düzenli yardım yapıldığı, 6.6 milyon kişinin sağlık sigortası primini devletin ödediği belirtilir. Devletin yaptığı yardımlardan birkaçı şöyle sayılır:
Değişik kesimlere, muhtaç kişilere farklı isimler altında ödemeler yapıldığı, her yıl milyonlarca haneye yakacak yardımı verildiği; eşi vefat eden muhtaç durumdaki 300 bin kadına ay 250 TL ödemede bulunulduğu, 75 bin muhtaç asker ailesine her ay maaş ödendiği yazılıdır.
Öksüzlere, yetimlere, muhtaç ailelerin çocuklarına eğitim yardımı gibi daha birçok kalemlerde geniş bir destek uygulaması olduğu anlaşılıyor.
BESLENME ÇANTASI
Güngör Uras'tan sonra ben de bir gözlemimi dile getireyim:
Mahallemizin muhtarı uzun süredir görev yapan sevilen bir kimse. Kendisiyle mahallenin durumu ve devletin sosyal yardımları konusunda zaman zaman görüşürüm. Çeşitli yollarla muhtaç kimselere ulaşıldığını, ve devamlı destek sağlandığını örnekleriyle anlatır.
Buna rağmen 3 Kasım 2018 tarihli bir gazete haberi beni hem şaşırttı hem sevindirdi. Şaşırttı çünkü yukarıda anlatmaya çalıştığım yardım uygulaması acaba her yerde gereği şekilde yerine getirilmiyor mu diye düşündüm.
Sevindirdi, çünkü haberde de görüleceği gibi konu halkımızın desteğiyle çözüme kavuşmuş durumda, olay kısaca şöyle:
Kayseri Merkez Talas ilçesi Kepez Mahallesi'nde başkasına ait iki göz evde 3 yıldır sağlıksız koşullarda yaşayan, engelli maaşı ile geçinmeye çalışan, anne yüzde 90, baba ise yüzde 50 görme engelli 4 çocuklu ailenin hayatı, 3. sınıf öğrencisi Necati Özden'in öğretmeni Ayşe Burcu Ökmen'in durumu fark etmesi ile değişti.
Necati Özden'in beslenme çantasız okula gelmesi öğretmenin dikkatini çeker. Birkaç kere sebebini sorunca evlerinde yiyecek olmadığı öğrenir.
ACIKLI TABLO
Gidip yerinde görürler ki, aile tek göz odada zor şartlarda sağlıksız bir ortamda yaşamaktadır.
Öğretmen meslektaşları ile birlikte önce ailenin yiyecek, giyecek, yakacak ihtiyaçlarını karşılar.
Öğretmenin inşaat işi ile uğraşan ağabeyi Alper Ökmen bu aileyi bir eve kavuşturmak için ön ayak olur ailesine ait boş duran arsada inşaata başlar. Şöyle diyor:
"Hedefimiz kendi kendimize yapmaktı ama bir yardım derneği yükü üzerimizden aldı diyebilirim. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.
Projemiz tüm hızıyla devam ediyor. Bir ay sonra bu aile yeni evine kavuşacak."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.