Mert Dirim

Yeşilçam'ın gizli kahramanı Belkıs Özener

Bir başkaydı Yeşilçam...
Önceleri masalsı melodramlarını küçümseyip burun kıvırdığımız daha sonra samimiyetine inanarak bağrımıza bastığımız...
Birlikte gülüp birlikte ağladığımız...
Benim kişisel hikâyemde de Türk filmlerinin izlerini bulmak mümkün... Anne ve babamın tanışmaları ile birbirlerini sevmelerini sağlayan şarkıda "Nasıl Geçti Habersiz" olmuş; Babamın bizi zamansız ve erken terk etmesiyle annem öksüz bir serçe, bizler de kolu kanadı kırık yavruları olarak kalmış oluyorduk...

GÖNÜL YAZAR'IN KARDEŞİ
Yeşilçam'ın gizemli dehlizlerine dönecek olursak... Belkıs Özener de yılların üzerinden "Nasıl Geçti Habersiz' 'diyebileceği gizli yıldızlarından birisi.
1955'te henüz 16 yaşındayken bir ses yarışmasında birinci olduğunu ve bu başarı üzerine Tepebaşı Gazinosu'nda sahneye çıktığını öğreniyoruz. Sonrasında Alâeddin Yavaşça, Radife Erden ve Zeki Duygulu'dan alınmış dersler var. Ülkenin en ünlü, en popüler isimlerinden biri olan Gönül Yazar ile aynı aileden geliyor olmak bile onu kararsızlığa itmemiş. Kız kardeşinin yaptığının tam tersini yapmış Özener... 1940 yılında doğan Özener, henüz 19 yaşındayken evleniyor ve uzun sayılmayacak bir zaman diliminde Benek, Bengü ve Barkın adlarını verdiği üç çocuk sahibi oluyor. Bu durum sanatçıyı muhtemelen bir yol ayrımına getirip bırakmış olmalı...

TERCİHİ AİLEDEN YANA
Şan şöhret mi, aile ve çocuklar mı? Belkıs Özener seçimini ikinciden yana yapıyor. Yapıyor ama müziğe olan tutkusu kolay baş edilebilir bir şey olmadığı için kararını verilmiş olması tek başına çok da anlamlı olmuyor.
Yaşamın her evresine sızmış olan müzik tutkusu Belkıs Özener'i yeni arayışlara iter.
Müziğin sürebilmesi için, aileden çocuktan yana verilmiş kararı yerle bir etmeyecek bir biçim ya da formül bulunması gerekmektedir. Ama hemen olmasa da, bir zaman sonra, Özener'in bulmak istediği formülün en mükemmelini Yeşilçam sunar sanatçıya. 60'ların ikinci yarısında, "müzik" sinemamız içinde belirgin bir unsur olmaya başlamıştır. Bu durumda, (çoğunlukla "ses"leri olmadığı için)şarkı söylemeyi beceremeyen yıldızların yerine şarkılarını seslendirecek şarkıcıları arayıp bulma mecburiyetini doğurmuştur. Tek derdi şarkı söylemek olan Belkıs Özener'den daha iyisi yoktur bu iş için. Hem şarkılar tertemiz bir şekilde söylenecek hem de bu şarkıları seslendiren isimTürkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik'in önüne geçmeye çalışmayacak, ünlerini gölgelemeye niyetlenmeyecektir.
Yeşilçam'ın firmaları ve oyuncuları, hayal dahi edilemez birini bulmuşlardır bu iş için. Öyle bir isim bulunmuştur ki; bu şahıs arkaya geçip şarkıları söyleyecek, sonra da ortaya çıkan "ürün"den hiçbir pay talep etmeyecektir.

KÜÇÜCÜK BİR İSTEK
Böyle başlayan Belkıs Özener- Yeşilçam işbirliği, sinemamızın tam bir şarkılı furyaya kendini kaptırdığı 70'lerin ilk yarısında en üst seviyesine ulaşır. Başta sinemamızın dört büyük yıldızı olmak üzere, hemen hemen her kadın oyuncumuz (her nedense) her filminde şarkıcı olmaya başlamış ve bu da sürekli olarak şarkıları söyleyecek birilerine duyulan ihtiyacı artırıp durmuştur. Sinemanın patronları, kimi zaman seçimlerini Sevim Şengül, Handan Kara, Nesrin Sipahi, Semiramis Pekkan, Kâmuran Akkor ve benzerlerinden yana yapsa bile, dönüp dolanıp kapısı çalınan Belkıs Özener'dir. Çünkü diğer şarkıcıların büyük bir bölümü filmin jeneriğinde, ilanlarında fazladan bir yer kapmaya çalışmakta, (bazen haklı bazen haksız olarak) filmin yayacağı ışığın bir bölümünün kendilerinin üzerine düşmesini istemektedirler.
Öte yandan, tek isteği jeneriğin herhangi bir yerinde; "Şarkıları seslendiren:
Belkıs Özener" gibi itiraz edilmez bir şey olan biri vardır.
Böyle biri olunca da en çok tercih edilen o olacaktır. Filmler arka arkaya çevrilir, şarkılar durmadan çınlar: 'Buruk Acı', 'Artık Sevmeyeceğim' 'Kıskanırım Seni Ben"...

SESİYLE HEP BOŞROLDE
Filmin hiçbir karesinde görünmeden yalnızca şarkı söyleyerek bir filmin "baş oyuncusu" olmak mümkün mü? Teorik olarak değil Ama Belkıs Özener bunu başarabilmiş biri. Onun dolu dolu hayatından seçilmiş sınırlı sayıda şarkıyı bize ulaştıran Kalan Müzik'e teşekkür etmemiz lazım. Önceleri siyah beyaz filmlerde duygu yüklü şarkılar, renklenen Yeşilçam ile birlikte neşeli eğlenceli şarkılar söyleyen; yüzler değişse de değişmeyen ses Belkıs Özener yani sahibinin sesi ve onun emeğini ayakta alkışlayan biz sevenleri...
Şarkılarını dinlemeye devam lütfen...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.