Nihan Yarkent İnce

Sosyal çizgi hepimizin derdi

Bu hafta bir değişiklik yapayım dedim.
Hep sizden bir şeyler kaleme alırken bu kez benden bir şeyleri paylaşmak istedim. Bunlardan ilki, gündemdeki sosyal medyaya yönelik düzenleme. Bence olmalı.
Nasıl olacağı da geniş bir mutabakat ile karara bağlanmalı. Sosyal mesafe gibi sosyal medyada kurallar, sosyal bir çizgi ile net olarak belirlenmeli.
Hepimiz bir sosyal medya hesabı var.
Kişilerin olduğu gibi ufağından büyüğüne şirketlerin, STK'ların, kurumların, kuruluşların gerçek hayatta varlık gösteren her şeyin sosyal medyada bir hayatı var.
Gerçek hayatta çizgiyi aşan, hakarete varan yaklaşımlar sosyal medyanın da gerçeği. Bir kelimeyle yaşamların alaşağı edildiği nice örnek var. Bir düzen olmalı ve sorumluluklar belirlenmeli. İşin elbette veriticaret- milli kısımları da var. Ancak çizgiyi aşan hareketlere prim vermek doğru değil.
Hangimiz tuhaf yorumlardan muzdarip değiliz ki? Sosyal medyada katledilmek sadece dijital yaşamda değil gerçek hayatta da insanı vuruyor. Verirsin mahkemeye hak hukuk yerini bulur durumu değil bu.
Başka bir şey. Mahkeme suçu cezalandırsa da vicdanlar kolay tamir olmuyor.

BİR FİKİR

İzmir Büyükşehir Belediyesi Levent Marina tesislerini kiraladı. İZDENİZ gemilerin barınma ve onarım hizmetleri burada verilecek.
Büyükşehir'in projesine göre ise marina, İzmirlilerin denizle buluşma alanı olacak.
Burada küçük bir fikrim var. Marinada alt yapısı oldukça güçlü bir organizasyon firması var. Genelde düğünler, etkinlikler yapılır. Oldukça iki büyük bahçesi var.
Büyükşehir'in böylesine bir projesinde, bu iki bahçenin de kullanılması güzel olabilir.
Organizasyon firması da bu fikre sıcak bakıyor. Benden söylemesi.

DENETİMLER ARTMALI

Pandemi sürecinde evde kaldık. Bazı sağlık sorunlarını da doğal olarak öteledik. Üç gün önce ertelediğim diş çekimi için hastaneye gittim. Hastane de sağlık çalışanları da hepsi on numara. Ancak şöyle bir durum var. Örneğin yatırımcısınız. Hastane yapacaksınız, binayı diktiniz, çalışmaya başladınız. Bu işler sadece hastane yatırımcısının işi değil. Yerel yönetimin, merkezi yönetimin, muhtarın, alt yapıyı yapanın, üst yapı hizmeti verenin herkesin o sağlık kuruluşuna karşı sorumluluğun olduğu işler olmalı. Çevresi düzenlenmeli, ulaşımı kolaylaştırıcı hale getirilmeli, güvenliği tam sağlanmalı. Ben iki saatlik pandemi sonrasındaki sağlık kuruluşu ziyaretimde şunu fark ettim. Hastanelerin çevrelerinde bir çete türemiş. Çete diyorum çünkü bu iş organize. "Bir liran var mı" olayından giriyorlar. İhtiyaç sahibi ile bunu iş edineni ayırt edecek insanlarız. Siz sağlınızla ilgilenirken bu vicdan sömürü terörüyle karşı karşıya kalınca, ısrarlı "bir liran var mı" sorularına sert tepkiler vermek pek ala mümkün. İşte bu noktada denetimleri bir tık artırmak iyi olacak gibi geliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.