Geçen gün öğle molasında canım sıkıldı...
Kordon'a gideyim yüzeyim dedim!...
Gazetemiz Kordon'a yakın...
Yani plaj dibimizde!...
****
Malum, bir yaz daha bitti...
Bugün itibarıyla sonbahar...
Bu demektir ki koca bir yılı daha devirdik...
Gazeteci de olsan, bazen gündemin tamamını takip edemeyebiliyorsun...
Dedim belki siyaset, seçim telaşında haberi atlamışızdır!...
Körfez, Çeşme moduna geçmiştir de duymamışızdır!...
****
E öyle söylenmişti...
Yüzecektik biz Körfez'de...
Ben inanırım arkadaş!...
Yıllar önce bu açıklamanın yapıldığı gün, gazetedeki dolabıma plaj giysilerimi atmıştım!
Terliğimi, bikinimi, havlumu falan koydum dolabıma...
"Ahanda Körfez'i temizledik İzmirliler, yüzebilirsiniz" dendiğinde, önce ben fırlayacaktım Kordon'a...
Güneş yağım bile çekmecemde!...
Bu vaade öyle bir inandım, şaşırırsınız!
****
Malum, iş güç arasında çat kapı Çeşme'ye gidilmiyor...
Gitsen de hiç kazık olmayan, oda kahvaltı, gecelik minumum 400 TL'lik sudan ucuz otellerde yer bulunmuyor!
Eh mis gibi Körfez'de yüzeyim, öğle arası bronzlaşıp gazeteye döneyim diye hayal kurdum...
Bir yaz daha bitti, temizlenmiştir bu deniz diye düşündüm dedim ya...
Gidip bir bakayım şuna diye yola çıktım...
Tabii ki plaj çantam yanımda...
****
Kordon'a vardım bir de ne göreyim...
Koli basililer denizde deve güreşi yapıyor!!!...
"Ya kıro musunuz, apaçi misiniz siz? Hangi devirde kaldınız? Denizde deve güreşi oynayan mı kaldı" dedim!...
Şöyle birbirlerine bakıp düşündüler!...
O sırada bir ağır metal yığını yanlarından geçti...
Denizin kıyısına vuran çöpler, dalgayla dağıldı...
Kıyıya yapışan o yağlı garip tabaka, yerinden oynadı....
Ve cevap verdiler:
"Valla sanırım 1960'da falan geldik..."
****
Bu cevap karşısında ben derin düşüncelere daldım...
1960 mı!
Nasıl be!
Bir geldiniz bir daha gitmediniz mi siz?
1960'lar...
Kordon'da denizde yüzülen yıllar...
Nasıl verdiniz bu güzelliği ellerinizle?...
Nasıl kıydınız?...
O İzmirli asfalyası, denizin kirlendiği ilk gün nasıl atmadı?...
Nasıl ayaklanmadınız?...
Ve yıllar nasıl da geçti...
Kimse niye çözemedi bu sorunu?...
Çözeceğim diyenler, neden yapamıyor?
Her yıl, "aman da bakın Körfez nasıl temizleniyor, değerler bir düştü aklınız şaşar' tadında açıklamalar yapılıyor ama iş "yüzme"ye gelemiyor...
Kordon'un uzaktan mavi, yakında buğulu renginde koli basililerin oyununa daldım...
****
Ve o sesle derin düşüncelerimden sıyrıldım:
"Dünyaaa güzeliii bakayım falına. Kız Hürrem"
Allı güllü şalvarlı Roman kadın dibime kadar gelmiş fark etmemişim.
"Amaaan yine mi sen? Geçen yıl da 'Körfez'de hani yüzecektik' yazımı yazarken gelmiştin. Sen bile değişmemisin. Her şey aynı... Hem Hürrem bitti" dedim...
"Tamam be Sibel Can" dedi!!!
"Oooo sen bu benzetme yeteneğiyle iyi fal da bakıyorsundur. Söyle bakalım Körfez'de hangi yıl yüzeceğiz, denize gireceğiz" dedim.
"Valla seni tutan mı var gir işte deniz" dedi!
****
Düşündüm...
Kadın haklı...
Sizi tutan mı var!...
"Denize girmek yasak" mı denildi...
Girdinizde zabıta "Çık hemşerim" diye ceza mı kesti...
Polis, "buraya park edemezsin", aman pardon "yüzemezsin" mi dedi...
Hayır!
O halde yüzün İzmirliler...
Bunun temizleneceği yok!
Elde olanla idare edeceğiz!
Bırakın kendinizi yeşil çimlerden serin sulara...
Koli basilinden korkanın, kulacı kırılsın!
