13 kurşun sıkan adamla uzlaşmak mı!
54 yaşında bir kadın...
67 yaşında bir erkek...
Boşanmışlar...
Sonrasının, "el sıkışarak ayrıldılar ve kendi hayatlarına devam ettiler" diye gelmesi gerekiyor ama Türkiye'de bu mümkün değil...
Kadını "malı" gibi gören erkek zihniyeti, buna izin vermiyor!
Adam-ki adam burada lafın gelişi- "malının" bir başkasına gitmesi ihtimali karşısında "mağara adamı"na dönüşüyor...
Nitekim 2015 yılında Karşıyaka'da yaşanan olayda, Salih Kapıdere, boşandığı avukat eşi Jale Soydan'a tam 13 el ateş açmıştı...
Kurşunlardan 8'i, 54 yaşındaki kadının vücuduna isabet etmişti...
Ölümle yaşam arasındaki çizgide kalan Soydan, zorlu bir yaşam savaşını kazanırken;
Kapıdere de 'öldürmeye teşebbüs' suçundan ömür boyu hapis cezasıyla yargılanmış, 17 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.
Peki, acı hikayenin bundan sonrası beklentiyi karşıladı mı?
Hayır...
Eski eş, demir parmaklıklar arasında da durmadı...
Bırakın herhangi bir kadını, mesleği avukatlık olan, kanunları, yasal haklarını bilen bir kadına, cezaevinden tehdit mektupları gönderdi...
Tehdit açıktı...
Eğer bir başka erkekle birlikte olursa, yarım bıraktığı yerden devam edecek ve eski eşini bu kez öldürecekti...
Soydan, savcılığa suç duyurusunda bulundu...
Kapıdere hakkında tehdit suçundan iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı...
Yok yok sevinmeyin, işler hala beklenen yönde ilerlemeyecek, ikinci şok dalgası geliyor...
Davanın görüldüğü Karşıyaka 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi, ara kararında Jale Soydan ile eski eşinin uzlaşmaya gitmesi yönünde karar verdi.
Soydan uzlaşmayı kabul etmedi.
Bakanlıktan özel bir görev talep ediyorum!
Çok samimiyim!
Böyle insanın asfalyasını attıran kararları veren mahkeme heyetleri ile özel röportajlar serisi yapmak istiyorum!
Çok rica edeceğim, şu soruları sorabileyim...
Onlar da bana yanıtlarını verebilsinler...
- Cezaevinde bile rahat durmayan, 17.5 yıl hapis cezasının bile engelleyemediği bir adam ile neden uzlaşılsın?
- Bu kararı uygularken, hani ortada bir aile olsa, "aile birliği"nin sağlanması için falan diyeceğim de, burada hangi kutsal değer korunuyor?
- Uzlaşma yönünde verilen ara kararın, öldürmeye teşebbüs suçunu işleyen birini cesaretlendireceği ortada değil mi?
- Sizce, tehdit mektubu affedilince, bu şahıs sonrasında bir başka yolla, eski eşi için tehlike olmayı sürdürmeyecek mi?
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz davalarına müdahil olup, "kamuoyunun tepkisini çeken" kararların alınmasını engellemeye çalışıyor. Buna rağmen, hala böyle "şaşırtıcı" kararlar nasıl alınabiliyor...
Daha çok şey söylerim de, şimdilik başka sorum yok Sayın Hakim!
TACİZCİ ÖĞRETMENE SANAL DERS!
Sosyal medyayı hep eleştirecek değiliz ya, bu kez sahiden işe yaramış...
Aydın'da kız ve erkek öğrenciler bir araya gelerek, tacizci öğretmene müthiş bir sanal tuzak kurmuşlar....
Kızlar, öğretmenin kendilerini elle taciz ettiğini söyleyince, devreye erkek arkadaşları girmiş...
Erkek öğrenciler açmışlar bir sahte hesap ve tacizci öğretmenle yazışmışlar...
Sonuç mu?
Karşısında kızlar olduğunu sanarak, erkek öğrencilere "çıplak fotoğraflarını" göndermiş! Taciz suçlamasıyla şikayet, gözaltı derken, öğretmen tabii ki suçlamaları reddetmiş!
Kabul etse zaten şaşırırdık!
Büyük ihtimalle, "Ben onları şefkatle okşadım, çıplak fotoğraflarımı da insan anatomisini öğrensinler diye gönderdim" demiştir.
Ve ne olmuş?
Tacizci öğretmen görevden uzaklaştırılmış...
Fakat mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış...
Ben seri röportaj yapmak istiyordum değil mi?
Bu mahkeme heyetiyle de görüşeyim, listeye girsin lütfen!
Not: Gençlere ama özellikle kız arkadaşlarını koruyup, kollayan sınıfın "kahraman erkekleri"ne kocaman bir aferin! Süpersiniz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.