Nil Kuyumcu

Yürü... Rahatla... Ve bingo!

Kendinizi sakinleştirmek için ne yapıyorsunuz?
-Duvarlara vurmak...
-Bağırıp çağırmak...
-Surat asmak...
-Küsmek...
Peki, bir karar vermek için hangi yöntemi kullanıyorsunuz?
-Duvarlara bakarak derin derin düşünmek...
-Eşi, dostu arayıp fikrini sormak...
-Kararsızlık dehlizlerinde el fenersiz yürümek...
-Fal bakmak!

Peki ben mi ne yapıyorum?
Yürüyorum!
Yani bugüne kadar, sinirlendiğimde, üzüldüğümde, bir karar vermem gerektiğinde attığım adımları sayabilsek, ben kesin dünyanın çevresinde birkaç tur atmışımdır!
Dünya, beni yeni uydusu falan sanmıştır! O denli!

Eskiden deniz kenarında yürürdüm, artık onu bıraktım!
Fazla romantik!
Denize mavi mavi bakarken, düşüncelerim "istediğim yönde" netleşmiyor!
Olması gerekenden "daha duygusal" kararlar alabiliyorum...
Oysa benim istediğim bu değil!
Benim derdim, almam gereken kararda "en doğru" ve "gerçekçi" olanı bulmak....
Bunun için ne yapıyorum?
Ağaçlarla buluşuyorum...
Sessizlik... Sadece kendi ayak seslerimi duymak...
Arada ağaçların arasından bana gülümseyen güneşe yüzümü çevirmek...
Yanımdan geçen bir köpeğin başını okşamak...
"Ne yapacağım ben şimdi" diyen iç sesime cevap vermeye çalışırken, sanki o cevap onlardaymış gibi ağaçlara bakmak...
Doğanın muhteşemliği ve o sessiz gücünü yudumlamak...
O dinginliğin içinde, eğer sinirliysem attığım her adımda içimdeki negatif enerji yok oluyor...
Yükselmek için ağırlık atmak gibi... O düşüncelerin tonlarca ağırlığını arttıkça, adımlarım hızlanıyor...
O yürüyüşe başlayan ve bitiren kadın kesinlikle aynı olmuyor...

Hani bir çizgi film karakteri vardı, Tazmanya canavarı... İşte bazen tam da ona dönüşüyorum... Söylene söylene, önüme ne varsa katıp, bir öfke fırtınası içine giriyorum...
İşte o anlarda koşa koşa Fuar'ın kapısından içeri giriyorum.
Çünkü biliyorum ki, o haldeyken yapacağım her konuşmanın ya da vereceğim her kararın ardından pişman olacağım...
Ruhumdaki öfke perdesi kalktığında, aldığım karar yanlış; söylediğim her harf kırıcı olacak...
Yürüyüşün sonunda ise, bir "canavar" olarak girdiğim Fuar kapısından, "Pamuk Prenses" olarak çıkıyorum...

Yürürken, kesinlikle daha iyi düşünüyorum... Aklıma bir sürü fikir ve çözüm geliyor...
Bir projemde takılıp kaldıysam, oradaki engeli geçmenin yolunu buluyorum...
Aradığım sorunun cevabı, adeta paket servis olarak yollanıyor!
Hatta kendime şaşırıyor, "Ben bunu niye daha önce düşünemedim" diyorum...
Bugün bir değişiklik yapıp, yürüyüş yöntemini deneyin...
Eğer bir karar vermeniz gerekiyorsa...
Ya da içinizdeki öfkeyi yatıştırmak için sihirli formül arıyorsanız...
Çok uzaklara gitmeyin...
O formül, belki de birkaç adım sonradır!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.